Doktorların Hayatları

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Eyl. 11, 2009 10:13 am


	DOKTORLARIN HAYATLARI 36. BÖLÜM (Akşam olmuş,herkes kendi odasına çekilmiştir.duygu ise odasında günlüğünü yazmaktadır.) ‘’…Hiç değişmez dediğimiz biri,değişebilir mi?aşk insanı değiştirir mi?ben bu soruların yanıtını bilmiyorum günlük.bazen ona güvenmek isterken,bazense ondan uzaklaşmak,ondan kurtulmak istiyorum.ne yapacağımı bilemiyorum günlük.kim bilir,belki de bir gün gerçekten değişir…‘’ (Sabah olmuş,herkes deskte fikreti beklemektedir.fikret,yanında bir kızla gelir.) Fikret:evet arkadaşlar,bu yeni asistan kadromuza katılan Aysun SÖNMEZ. Ahmet:hayır,zaten bizim ekip kalabalık,önüne geleni de bizim ekibe atmasalar olmaz sanki. Duygu:Ahmet sus. Güney:bir saniye hocam.bu soy ad… Fikret:evet,arkadaş mihrace hanımın kız kardeşi. Ahmet:hah!bir bu eksikti.ablasıyla zor uğraşıyoruz,bir de kardeşi çıktı iyi mi? Duygu:bu sefer bir şey diyemeyeceğim,çünkü haklısın. Fikret:evet arkadaşlar çene çalmanın zamanı değil.şimdi ela levent beye,zenan suat beye,duygu yerini biliyor,Ahmet ve güney hasta dosyalarına,gökçe ve melike acile,aysun Jülide hanıma.evet,herkes dağılsın!!! (herkes dağılır.) * (kapı çalar.arslan bilgisayarla uğraşıyordur.) Arslan:gir!!! Duygu:arslan bey kahveniz. Arslan:bugün kucağında bebek göremiyorum. Duygu:arslan bey!!! Arslan:tamam,sakin ol.bugün acildeyiz duygu,ona göre hazırlan. Duygu:ekibimize yeni bir asistanın katıldığını biliyor muydunuz? Arslan:hayır. Duygu:Aysun Sönmez.soyadı bir yerden tanıdık geldi mi acaba? Arslan:bir dakika…mihrace sönmez,aysun sönmez… Duygu:evet,mihrace hanımın kız kardeşi. Arslan:desene bu sene bu hastanede şenlik var. Duygu:aynen öyle.diyorum ki siz,yani… Arslan:hadi ama,yaşlanıyorum ben burada. Duygu:yani bayan asistan geldiğine göre onu asistan seçseniz… Arslan:aklının ucundan bile geçireyim deme.bundan sonra asistanım sensin,İngiltere kraliçesi bile gelse bu değişmeyecek.yani benden kurtulman imkânsız. Duygu:yani ebediyete kadar bir ceza bu. Arslan:aynen öyle… (bu sırada ikisine de ard arda çağrı gelir.) * (kapı çalar.) Levent:gir!!! Ela:herkese beni çağırdığını ilân etmişsin resmen,ne oldu? Levent:bak,gel buraya.bir sürü nişan yeri buldum.istersen nişanımızı seçeceğin herhangi bir yerde yapabilirsin. Ela:iyi de neden bu kadar heyecan yaptın ki?ilk kez nişanlanmıyoruz.ben evde yapmak istiyorum. Levent:sen bilirsin ama biz geçmişi sildik,geleceğe bakıyoruz elacığım.eskiden yaşamış olduğumuz tatsızlıkları,ayrılıkları unutalım olur mu? Ela: (gülümseyerek)olur. Levent:bak!böyle gülümseyince odama ışık doldu bir anda.hep böyle gülmelisin bence. (sarılırlar.) * (kapı çalar.) Suat:gir!!! Zenan:aşkım!!!nasılsın bakalım? Suat:şimdi iyiyim.ama dünü soruyorsan berbattı. Zenan:neden? Suat:çocuğu bırakıp gittin,ne yapacağımı bilemedim.yani insan bir sorar,sen bebek bakmasını biliyor musun diye. Zenan:yani,kurstan bir şeyler kapmışsındır diye verdim,ben de pişman oldum.bütün gün duygu bakmış.sen iyi bir cerrah olabilirsin suat ama,iyi bir baba,bilemiyorum yani… * (arslan ve duygu aceleyle acile girerler.) Arslan:neyimiz var? Sevda Hemşire:22 yaşında bayan hasta. Araç içi tk. Araba ani fren yapınca ön camdan fırlamış. Yüzünde çökme kırıkları mevcut. Arslan:tamam.duygu,hemen ameliyathaneyi hazırla. (aysun onları izlemektedir.) Aysun:bu arslan ibrahimoğlu mu? Melike:evet de sen nerden biliyorsun? Aysun:ablam biraz bahsetmişti de… Gökçe:öyle mi?(melikeyle bakışırlar.) * (Duygu ve arslan ameliyata girecekken konuşmaktadırlar.) Duygu:sizce aysun güzel mi? Arslan:aysun ve güzelliğin alâkası yok.ama seksi mi diye sorarsan tabiî ki de. Duygu:size göre her kadın seksi arslan bey.siz kadınları cinsel obje olarak görüyorsunuz.ve bu benim hiç mi hiç hoşuma gitmiyor. Arslan:çok komiksin. (arslan güler.) Duygu:siz de her şeye gülüyorsunuz arslan bey.yalan mı?bütün kadınlar sizin gözünüzde öyle.siz de bir kadının ilk bakılacak yerinin kalbi değil de bacakları olduğu düşünen erkeklerdensiniz. Arslan:sonuçta kalp de göğsün alt tabakasında değil mi? Duygu:bunu üzülerek söylüyorum,siz adam olmazsınız arslan bey. (arslan güler ama neye güldüğünü de anlamaz doğrusu.çünkü duygunun kalbini çelemediği kanaatindedir.karmakarışık duyguların içindedir.) * (levent ve ela kafeteryada oturmaktadırlar.) Ela:aşkım,ben diyorum ki nişanı evde yapalım.hani sabah konuştuğumuz gibi yerle falan uğraşmayalım. Levent:sen bilirsin aşkım.benim için fark etmez ama çok güzel yerler vardı. Ela:ya abim ne der bu işe acaba? Levent:aman,boşver şimdi abini falan. (bu sırada karşıdan kuzey gelmektedir.) Ela:al,sevmediğin ot yanında bitermiş. Kuzey:naber gençler? Ela: (şaşırmış)iyiyiz de bu sevgi kelebeği gibi dolaşmanın sebebi nedir? Kuzey:yok bir şey,sonra anlarsın. Ela:hadi hayırlısı… *** (duygu ve arslan ameliyathaneden çıkmış,konuşmaktadırlar.ayla gelir.) Ayla:meraba arslan bey. Arslan: (gergin bir şekilde)meraba.hadi gidelim duygu,bir sürü işimiz var. Duygu:tamam arslan bey. (biraz uzaklaştıktan sonra duygunun kafasında soru işaretleri kalmıştır.) Duygu:neden böyle davrandınız aylaya? Arslan:adını nerden biliyorsun? Duygu:sürekli peşimde dolaşıyordu,ordan öğrendim. Arslan:sürekli peşinde mi dolaşıyor? Duygu:hıhı…hatta hemen hemen her gün nereye baksam onu görüyorum. Arslan:bak,sakın ona yaklaşma,ondan uzak dur,olur mu? Duygu:ne oluyor arslan bey?ne zamandan beri beni düşünmeye başladınız? Arslan:sen dediğimi yap yeter. Duygu:ben kendimi koruyabilirim arslan bey,sizin tavsiyelerinize ya da uyarılarınıza ihtiyacım yok. (Duygu gider.arslan ise arkasından çaresizce bakakalır.) Bölüm Soruları -aysun ve duygu arslan çiftimiz arasında nasıl bir bağlantı olacak? -aysun levent hakkında neler düşünecek? -mihrace,aysun ve ayla şeytan üçgeni arasında neler olacak? -gelecek bölüm bilge hakkında neler olacak? yorumlarınızı bekliyorum…

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Eyl. 11, 2009 10:15 am


	Senaryoma Yeni Katılacak Ve Katılmış Olan Oyuncular BİLGE TUNA:Özgül Kavruk Leventin Eski Eşi CÜNEYT HEKİMOĞLU:ismet üstekin Duygunun Babası ERHAN HİSARLI:Burak Özçivit Plastik Cerrahi UZMANI MİHRACE SÖNMEZ:Deniz Çakır Kadın Doğum UZMANI İNCİ HEKİMOĞLU:Türkan Şoray Duygunun annesi BAŞROLLER ELA ALTINDAĞ:Yasemin Ergene Daimi Beyin Cerrahi ASİSTANI DUYGU HEKİMOĞLU:Merve Sevi Daimi Plastik Cerrahi ASİSTANI LEVENT ATAHANLI:Kutsi Beyin Cerrahi UZMANI ARSLAN İBRAHİMOĞLU:Devrim Nas Plastik Cerrahi UZMANI Diziye Katılacaklar(2) ANIL İBRAHİMOĞLU:Serkan Altunorak Arslanla aynı yaşta olan üvey abisi AYBERK İBRAHİMOĞLU:Koray Erkök Arslanın küçük üvey kardeşi BAHAR İBRAHİMOĞLU:Gizem Güven Arslanın üvey kız kardeşi AYSUN SÖNMEZ:Ebru Polat Mihracenin kız kardeşi SONAY HEKİMOĞLU:Özlem Yılmaz Duygunun kız kardeşi ÇAĞLA HEKİMOĞLU:Mine Tugay Duygunun ablası SONAT HEKİMOĞLU:Birkan Sokullu Duygunun gerçek abisi BAŞAR ÇAKIR:Haluk Piyes Duygunun üvey abisi AYLA ŞENOL:Elif Özel Resepsiyonist Ayla Cadısı=) SEVDA KARASU:Gülseven Yılmaz Sevda Hemşiremiz BİRKAN CANSIN:Serhat Teoman Genel Cerrahi Asistanı MELİKE DEMİR:Ahu Türkpençe Genel Cerrahi Asistanı GÖKÇE DEMİR:Ayşe Melike Çerçi Genel Cerrahi Asistanı

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Eyl. 11, 2009 10:17 am


	DOKTORLARIN HAYATLARI 37.Bölüm (Asistanlar,çok güzel bir güne uyanmış,odalarında hazırlanmaktadırlar.) (Elanın Odası) (Ela telefonda leventle konuşmaktadır.) Ela:biliyorum hayatım.ben aylayla tartışmam,o kadar aşağı seviyeye düşmem biliyorsun.sen ne zaman eylülle boşanıcaksın?ne?!!!yarın mı mahkeme?ya bunu bana neden söylemedin?tamam hayatım,hastanede görüşürüz. (Duygunun Odası) (Duygu ise sonaya söylenmektedir.) Duygu:ya ne diye ablasını dinlemez ki!bir bildiğimiz var heralde.ama nerde…aklı beş karış havada…ah ben de o kadar salakmışım demek ki,çünkü ben de aynı hataya düşmüşüm.ah salak kafam ah!!! (Ahmet Ve Güneyin Odası) (onlarsa kadınlar hakkında konuşmaktadırlar.) Ahmet:oğlum sen daha çok beklersin.jülide hanım sana bir daha hayatta yüz vermez. Güney:görüşürüz abicim.eninde sonunda ağıma düşer elbet. Ahmet:şimdi tam Nuri Alço gibi konuştun. Güney:aman be!ne alâkası var? (kapıdan melike girer.) Melike:Ahmet haklı.sen daha çok beklersin güneycim. Güney:siz kadınlar pek de ukalâ olursunuz. (gökçe gelir.) Gökçe:öyleyizdir,huyumuz kurusun. Ahmet:burası da iyice kadınlar gününe döndü,ben gidiyorum. Gökçe:hayal kuruyorsun ama boşuna kurma. Güney:aman be!!!(gider.arkasından melike ve gökçe zafer gülücükleri atarlar.duygu gelir.) Duygu:kızlar,ben bugün biraz erken çıkıcam,beni merak etmeyin. Melike:etmeyiz korkma. * (Birkanın Odası) (Birkan jöle kutusuna düşmüş gibi süslenmektedir.diğer yandan da ıslık çalmaktadır.içeri Ahmet ve güney girer.) Ahmet:of… Güney:of… Birkan:ne o?karadenizde gemileriniz mi battı?bu ne hal? Ahmet:asıl seni sormalı.sevgi kelebeği gibisin bugün,hayırdır? Birkan:gerçek aşkımı bulmuşum,daha ne olsun? Güney:bir de ben bulsam şu gerçek aşkı,bakalım neymiş.hayır bu zevzek Ahmet bile bir kez tattı bu duyguyu,bir ben tadamadım. Birkan:ela hadi neyse de,duygu var.güzel kız yani. Güney:güzel olmasına güzel ama bu işler gönül işi.ben bugüne kadar ob-nu arkadaşım gibi gördüm. Birkan:peki gökçe? Güney:yani,bilmem.heralde onu da öyle gördüm. Birkan:o…sen bütün kadın milletini kardeşin gibi gördüysen yapılacak bir şey kalmamış demektir. * (duygu yürüyerek gitmektedir.giderken bir topluluk görür.hemen oraya koşar.) Duygu:ne oluyor? (yaralı bir çocuk vardır.) Duygu:çekilin,ben doktorum.(kalabalığı aşarak çocuğun yanına giderek müdahale eder.) * (mihrace,aysunla odasında oturmaktadırlar.) Aysun:ay,çok yakışıklı biri var. Mihrace:sen de mi buldun birini?kimmiş? Aysun:levent bey. Mihrace:nörolog levent bey mi? Aysun:evet.ama çok yakışıklı. Mihrace:iyi,hayırlısı.yanlız dikkat et,sevgilisi var. Aysun:aman banane?elayı şutlamasını da bilirim ben. Mihrace:e…kimin ablası? (gülüşürler.) * (duygu çocuğu kucağına almış hastane kapısından gelir.ayla görür.) Ayla:duygu hanım!ne olmuş? Duygu:fazla konuşma,sedye getir. Ayla: (bozulmuş halde)peki duygu hanım.(giderken söylenir.) Ayla:sanki küçük dağları o yarattı… * (kapı çalar.) Arslan:gir!!! Ahmet:meraba arslan bey. Arslan:ne var bıyıklı? Ahmet:bugün asistanınız benim. Arslan:duygu nerde?hasta falan mı? Ahmet:yok,merak etmeyin. (arslan ters ters bakınca toparlanır.) Ahmet:yani hasta değil. Arslan:e ne oldu o zaman,beni mi özledin? Ahmet:yok,o da değil.yani yolda yaralı bir çocuk bulmuş,onunla acilde ilgileniyor. Arslan:o zaman vakit kaybetmeden kahvemi getir. (Ahmet dışarı çıkar ve kapı yine çalar.) Arslan:yine ne var bıyıklı? (Ahmet değildir.sekreteri busedir.) Buse:aslan bey,kardeşiniz gelmiş. Arslan:benim kardeşim yok ki! (içeri aniden Ayberk girer.) Ayberk:aşk olsun abi!beni kardeşten saymıyor musun?(!) Arslan:ben seni insandan bile saymıyorum Ayberk.e…ne istiyorsun? Ayberk:kalbimi kırıyorsun ama(!). Arslan:çok konuşma da ne istiyorsun onu söyle. Ayberk:ziyarete geldim,oturayım mı? Arslan:ne duruyorsun,otur. Ayberk:ne bileyim,dövecek gibiydin,tırstım,oturmadım. (otururlar.kapı çalar.) Arslan:gir!!! Duygu:arslan bey,Ahmet size yanlış izah etmiş.benim işim bitti,kahvenizi getirdim. Arslan:tamam duygu,şuraya koy. (duygu kahveyi masaya koyar.) Ayberk:abi,sana hep böyle çıtırlar mı asistanlık yapar? Arslan: (gülümseyerek)ağzını toplar mısın Ayberk? (Ayberk ani bir refleksle ayağa kalkar ve duygunun yanına gider.) Ayberk:ben Ayberk,şefinizin kardeşiyim.sizin adınız ne? Arslan:üvey,kardeşim. Duygu:adım sizi ilgilendirmez.şimdi önümden çekilir misiniz? (arslan bu tersleme olayından çok hoşlanmıştır.) Ayberk:ben konu açılsın diye sormuştum,abim söylerken duydum zaten.e…nasılsın duygu? Arslan:Ayberk! Duygu:benim sizin gibi pek hoşbeş edicek vaktim olmuyor.şimdi önümden çekilir misiniz? Ayberk:olmazsa biz de zaman yaratırız.benimle bu akşam şu yakındaki anestezi bara gelir misiniz? Duygu: (önemsemez)hayır. (kapıyı çarparak gider.) Ayberk:pek nazlı çıktı seninki. Arslan:o senin bildiğin kadınlara benzemez. Ayberk:ya,görürsün benzer mi benzemez mi? Arslan: (sinirden gülümseyerek)sakın uğraşayım deme,fena yaparım. (Ayberk kötü bir gülümseme atar.) * (duygu dışarı çıkmış,söylenmektedir.) Duygu.abisinden ne gördün ki kardeşinden göresin. (karşıdan ela heycanla gelir.) Duygu:ne bu heycan kızım? Ela:ya sorma,yarın leventin mahkemesi var. Duygu:öyle mi?e hadi hayırlısı.aşk olsun,neden bana söylemediniz ya? Ela:ben de bu sabah öğrendim.stres yapmayayım diye söylememiş levent bey.ben sorucam sonra ona ama şu mahkemeyi bir atlatalım,üzerimden bir yük kalkıcak. Duygu.giyomla mahkeme ne zaman? Ela:ona daha çok var. Duygu:ne diyeyim,bol şans. * (sevda dosyalarla uğraşmaktadır.ahmet gelir.) Ahmet:sevda hemşire 3427 numaralı hastanın tam kan sayım raporları geldi mi? Sevda:gelmedi Ahmet bey,ama gelince hemen getiririm. Ahmet:yok,acelesi yok zaten. (duygu ve zenan gelir.) Duygu:kardeşi de abisi gibi. Ahmet:yine ne oldu? Duygu:arslan beyin üvey bir kardeşinin olduğunu biliyor muydunuz? Ahmet:sakın bana erkek olduğunu ve sana sarkmaya çalıştığını söyleme. Duygu:üzülerek söylüyorum,aynen öyle. Zenan:senin de dediğin gibi duygucuğum,abisinden ne gördün ki kardeşinden göresin. Duygu:haklısın. Sevda:arslan beyin kardeşi mi varmış?kesin o da çok yakışıklıdır.ben olsam bu fırsatı hiç kaçırmam. Duygu:ne fırsatı?sen beni nerenle dinliyorsun sevda?adamın tek derdi gönül eğlendirmek.o da abisi gibi çorap misali sevgili değiştiriyor.böylelerinden korkucaksın zaten. * (kapı çalar.) Haldun:gir!!! Simten:Haldun bey,beklediğiniz kadın doğum uzmanının gelme günü belli oldu. Haldun:be zamanmış? Simten:yarın.bildiğim kadar bizde iki jinekolog var zaten. Haldun:bu sadece hastanemizde yapılıcak konferans için geliyor.kalıcı değil yani. Simten:anladım efendim.bir şey yoksa ben çıkayım. Haldun:tabi. (simten çıkar.) Haldun:kim gelicek acaba? *** Ayberk:valla ben de böyle güzel asistanlarım olacağını bilseydim tıbbı bin kez okurdum. Arslan:sen akıllanmazsın Ayberk. Ayberk:e…kimin kardeşiyim abicim? (kapı çalar.) Duygu:istediğiniz dosyalar geldi arslan bey.bir de imzalanması gereken bazı evraklar var. Arslan:masama koyabilirsin. (duygu dosyaları masaya koyar.arslan dosyaları imzalarken Ayberk duyguya onu yiyecekmiş gibi bakar.duygu bundan rahatsız olur fakat arslan olduğu için bir şey söyleyemez.arslan bunu fark eder ama sinirlenmekten başka bir şey yapmaz.) Arslan:al.yanlız Haldun beyin de imzalaması gerekiyor. Duygu:tamam arslan bey. Ayberk:güle güle duygucuğum. (Duygu sinirle gider.ayberk arkasından bağırır.) Ayberk:yine gel,arayı açma!!! (duygu ona söylenmektedir.) Duygu:’’yine gel,arayı açma(!)’’gerizekâlı… (diğer yandan arslan ve Ayberk konuşmaktadır.) Arslan:ne yaptığını sanıyorsun sen? Ayberk:senin bir türlü vazgeçemediğini… Arslan:manyak mısın? Ayberk:manyaklık genetik demek ki… Bölüm Soruları -konferans için gelen kadın doğum uzmanı kim? -ayberk ne gibi planlar içinde? -arslan ayberki engelleyebilecek mi? -başar duyguyu bulabilecek mi?

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Eyl. 11, 2009 10:18 am


	DOKTORLARIN HAYATLARI 38.Bölüm Ela Fonda: ‘’Aşka inanmayan binlerce kişi,leventle bizim aşkımızı görseydi,nutku tutulurdu.İşte şimdi asıl macera bundan sonra başlıyor…‘’ (sahne elanın odasında başlar.ela mahkeme için hazırlanıyordur.öyle heyecanlıdır ki;duygunun kapıyı çaldığını yeni duyar.) Duygu:girebilir miyim?(diye dışarıdan bağırıyordur.) Ela:tabi… Duygu: (içeri girer ve yatağın üstüne oturur.)bugün büyük gün desene. Ela:öyle… Duygu:peki eylülle anlaşmadınız değil mi? Ela:levente sorun çıkarmayacağını söylemiş. Duygu:siz aptal aşıklar…o kıza güvendiğinize inanamıyorum.ama Allahtan akıllı aşk destekçiniz duygu bununda çaresini tesadüflerle birlikte bulmuştur. Ela:ne buldun? (duygu arkasından bir defter çıkarır.defter kırmızı kaplıdır ve üzerinde el yazısıyla ‘’Eylül Soner’’yazmaktadır. Ela:bu ne? Duygu:eylülün günlüğü…geri zekâlı,soyunma odasında unutmuş. Ela:ne olursa olsun bu yaptığın çok yanlış. Duygu:emin ol onun yaptıklarının yanında bu beyaz bir yanlış.neyse canım,bak şu sayfada ne yazıyor?(içini karıştırır ve bir sayfa bulur.) Duygu:hah!!!işte bu! (sayfada aşağıdaki gibi yazıyordur.) ‘’Sevgili Günlük; Bugün inciyi almak için son şansım olan mahkememde levent bana çok büyük bir incelik yaptı.hakime nişanlı olduğumuzu ve evleneceğimizi söyledi.doğrusu bundan hoşlanmadım da değil.o zaten kahramanımdı,şimdi gözümde daha da büyüdü.galiba ben ona aşık oluyorum günlük.’’ Ela:e bu beni çıldırtmaktan başka bir işe yaramadı.hakim bunu görse yalan söylediğini tam olarak anlamaz. Duygu:sabırlı ol! (bu sefer başka bir sayfa açar ve bu sayfada da şunlar yazmaktaydı.) ‘’Sevgili Günlük; Bugün leventle kâğıt üzerinde bile olsa evlendik,çok mutluyum.levent bunun kâğıt üzerinde bir evlilik olduğunu her saniye hatırlatsa da benim halâ umudum var.belki bir gün o da beni sever…’’ Ela:vay canına!bakalım burada daha neler yazıyor? (duygunun elinden kaptığı gibi kurcalamaya başlar.) Duygu:a…!bu çok yanlış bir davranış(!). Ela:ama bu istisnai bir durum duygucum. (bir sayfa dikkatini çeker.) ‘’Sevgili Günlüğüm; Bugün leventle ilk kez bu kadar yakınlaştık.sınav bahanesiyle daha da yakınlaşıyoruz.ben,ilk adımı atarak onu öptüm.oysa hiçbir tepki göstermedi.kendini çekmedi,beni uyarmadı ve bana kızmadı.demek ki o da seviyor…’’ Ela:ben bunu öldürürdüm ama… Duygu:sakın!mahkemeden sonra ne yaparsan yap ama mahkeme öncesi ve mahkeme sırasında onun lehine hiçbir şey yapmayacaksın.anlaştık mı? Ela:of…!anlaştık. Duygu:hadi gidelim. (bu sırada kapı çalar.kapıya gökçe bakar.) Gökçe:hoş geldiniz levent bey.buyrun,içeri geçin. Levent:yok,geç kalıyoruz zaten.ela ve duygu mahkemeye gelicekti de. Gökçe:çağırayım.ela!!!duygu!!!aslında bizde gelicektik ama duygu ve elayı birilerinin idare etmesi gerek.o yüzden mazur görün. Levent:önemli değil. (ela ve duygu aşağıya inerler.) Levent:hah!sonunda indiniz aşağıya. Ela:çok beklettik mi? Levent:yok,hadi gidelim. (çıkarlar.) * Fikret:evet arkadaşlar bugün Ahmet acile…(duraklar.)kaprisli asistanım duygu nerde? Birkan:elayla mahkemeye gitti.ona destek olmak için… Ahmet:ya neden söyledin? Birkan:tabiî ki de duygunun başı belâya girmesin diye. Fikret:Ahmet arslan beye gitsin o zaman.birkan güney ve gökçe acile gitsin,yeni bir vaka var. Ahmet:işte bu yüzden söylemiştim. Fikret:mızmızlanmayı kes de işine bak. aysun ve melike dosyalarla ilgilensin. Aysun:yine mi? Fikret:evet yine!bir mahsuru mu var?!!! (Aysun bozulmuş bir şekilde melikeyle dosyalara gider.) * (Ayberk ve arslan oturmaktadır.) (kapı çalar.) Arslan:girin!!! Ahmet:bugün asistanınız benim. Ayberk:duyguya ne oldu? Arslan:sanırım bu soruyu benim sormam gerekiyordu.bırak da ben sorayım.duygu nerde? Ahmet:biliyorsunuz bugün levent bey ve eylülün mahkemesi var. Arslan:ben onu tamamen unutmuşum. Ayberk:ne yani?boş zamanlarında avukatlık mı yapıyor? Arslan:hayır.sende olmayan bir şey var.onun bir arkadaşı var ve ona destek oluyor. Ayberk:aman tamam,anladık.arkadaş o kadar da önemli bir şey değil.bak,ben mutluyum.benim de sarışın,kumral,esmer arkadaşlarım var. Arslan:hiç komik değilsin.o yüzden kapa çeneni.bıyıklı sen de orda dikilme,geç içeri,kapıyı kapat ve kahvemi yap. (Ahmet içeri geçer ve köşedeki kahve makinesiyle kahve yapar ve arslanın önüne koyar.arslan içer.) Arslan:bu ne?su gibi kahve getiriyorsun bana,farkında mısın? Ahmet:her zamanki gibi hocam. Arslan:doğru,sen her zaman iğrenç kahve yaparsın.biraz duygunun yanında çalışsan iyi olur.sütsüz ve şekersiz. Ahmet: (mırıldanarak)ben çok meraklıyım sanki sana… Arslan:duyamadım bıyıklı? Ahmet:yok hocam,bir şey yok. Arslan:iyi,o zaman dikilme,al şu kahveyi de çık dışarı. (Ahmet kahveyi alır tam giderken…) Arslan:ha,dur… (Ahmet tuhaf tuhaf bakar.) Arslan:o kadar heveslenme,özür dilemek için çağırmadım.(masasının üstünden bir kâğıt verir.)şu adrese her zamanki gibi çiçek yolla. Ahmet:halâ mı? Arslan:evet,halâ.yoksa beğenemedin mi? Ahmet:yok hocam,ben,ben hemen yolluyorum. *** (Fikret ve diğer asistanlar deskte çeşitli işleri ile ilgilenmektedirler. Ela,levent ve duygu üzgün bir şekilde gelirler.herkes onların yanına koşar.) Birkan:ne oldu? Güney:söylesenize,ne oldu? (ela üzgün bir şekilde…) Bölüm soruları -bizimkiler davayı kazandılar mı? -gelecek bölüm ki kadın doğum uzmanı kim?

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Eyl. 11, 2009 10:18 am


	YENİ HABER:Doktorlar Dizisinin Burçini Didem Uzel Senaryomun İleriki Bölümlerinde Bulunacak... BURÇİN Arslanın Yüzünden Ela Ve Leventin Başına Belâ Olan Uyuşturucu Mafyası Birliğinden...

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Eyl. 11, 2009 10:18 am

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Ptsi Eyl. 14, 2009 9:18 pm


	DOKTORLARIN HAYATLARI 39.BÖLÜM Birkan:o kadar kötü mü? Gökçe:sakın bana kazanamadığınızı söylemeyin. Zenan: (hafif bir gerginlikle)kazanamamışlar,görmüyor musun? (duygu ve ela birbirilerine bakarlar.) Duygu:sen mi söylersin ben mi söyleyeyim? Ela:ben söyleyeyim bari. Güney:ya konuşsanıza,illa delirticek misiniz? Ela: (bir nefes alır ve)kazandık!!!(diye bağırır.) Gökçe:çok sevindim. Melike:tebrik ederim. Aysun:aman ne büyük meziyet… (herkes hoşbeş eder ve Fikret sesleri duyar.yanlarına gider.) Fikret:kim neyi kazandı?yoksa… Ela:evet hocam,mahkemeyi kazandık. Fikret:çok sevindim.peki nasıl oldu?eylül mü razı oldu? Levent:hayır.eylül yan çizdi ama… Ela:ama duygunun planı sayesinde mahkemeyi biz kazandık. Duygu:kesin orta yerinden çatlamıştır. (herkes duyguya bakar.) Duygu:ne?yalan mı?sarı çiyan işte!!! (hepsi birbirilerine bakarak gülüşürler.bu sırada arslan ve suat ellerinde kahveyle gelirler.) Suat:görünüşe göre kazandınız ha? Arslan:kesinlikle kazanmıştırlar.peki eylül… Ela:siz sormadan ben söyleyeyim,eylül yan çizdi ve duygunun planı sayesinde kurtulduk.inanamıyorum halâ,çok mutluyum… Arslan:tebrikler!yine yapmışsın yapacağını. Duygu:benden kurtuluş yok,bilirsiniz. Arslan:bilmez miyim? Duygu:nasıl? Arslan:ona ne şüphe diyorum. Zenan:eğer sarılmayı sevseydim şuan sana sarılır ve seni öpücük yağmuruna tutmuş olurdum. Duygu:sorun değil.ben de öpüşüp sarılmayı pek sevmem.bakın ne diyorum.madem mahkemeyi kazandık,bunu kutlamaya ne dersiniz?ela ve levent beyin şerefine yarın bir balo düzenliyorum. Ela:ama… Duygu:itiraz istemiyorum. Levent:ama şey… Duygu:itiraz istemediğimi söylemiştim.hadi herkes işine arkadaşlar.(herkes dağılır,uzmanlar hariç.) * (Melike ve gökçe kafeteryada giyeceklerini konuşuyorlardır.) Melike:muhteşem bir şey giyicem.hem çok sade,hem de şık. Gökçe:benimki sade olmayacak.şıkır şıkır,fıkır fıkır olucak. (duygu ve ela gelir.) Duygu:bence hiçbirimiz ümitlenmeyelim arkadaşlar.balomuzun en güzel kızı ela olucak.biz anca ikinci üçüncü falan oluruz. Gökçe:ona ne şüphe. Melike:biz zaten ikinci üçüncüleri düşünüyoruz. Ela:şımartmayın beni. Duygu:a…şımarmayı hak ettin ama. (Aysun gelir.) Aysun:o kadar emin olmayın.belki de en güzeli ben olucam. Duygu:tabi,olabilir ama bunun için bütün kozmetik ve estetikçileri zengin etmen gerekicek. (herkes gülmeye başlar.aysun çok bozulur.) * (kapı çalar.) Suat:gir!!! Zenan:ben geldim. Suat:hoş geldin,otursana. (Zenan oturur.) Zenan:bugün erken çıkabilir miyiz? Suat:hayret,neden?sen hiç böyle erken çıkmazdın. Zenan:yo…ben sadece balo için kıyafet alıcam diye söylemiştim. Suat:kadınlar…kim olursa olsun süsüne püsüne düşkündürler. Zenan:Allah Allah!sanki sen değilsin.dün kol düğmesi takarken gördüm ama çaktırmadım. (birbirilerine bakarak gülereler.) *** (duygunun eline telefon yapışmış,hastanenin camına bakarak abisi sonatı aramaktadır.arslan gelir.) Arslan:kimi arıyorsun? Duygu:abimi.sizce bir sorun olabilir mi?tam bir hafta oldu ve beni hiç haber vermek için aramadı. Arslan:dert etme bu kadar.bir şey olmadığına eminim. Duygu:öyle mi sizce? Arslan:kesinlikle… Duygu:içim rahatlamadı da değil hani. (duygunun dek telefonu çalar.) Duygu:gitmeliyim. (duygu acile gider ve gittiği gibi gördüğü şeye çok şaşırır.) Bölüm Soruları -duygunun gördüğü şey ne? -bilge ne zaman gelecek? -ayberkin planı ne? -yeni kadın doğumcu kim?

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 10:53 pm


	DOKTORLARIN HAYATLARI 40.Bölüm (duygunun gördüğü şey onu kesinlikle büyük bir şoka götürmüştür.acilde abisi ağır yaralıdır.) Duygu:aman allahım!!! (Ahmet,ela ve arslan da acile gelirler.) Arslan:ne oluyor burada? (sonatı o da görür ve seri bir şekilde elaya…) Arslan:ela çabuk duyguyu buradan uzaklaştır. (ela duygunun yanına yaklaşır ama duygu onu iter.) Duygu:ben hiçbir yere gitmiyorum. Arslan: (Duygunun yanına giderek.)bak,sana söz veriyorum onu kurtarıcaz.tamam mı? (duygu tereddütlü bir şekilde başını sallar.) Arslan:güzel,şimdi elayla git. (giderler.) * (kapı çalar.) Haldun:gir!!! (içeri suat ve levent girer.) Levent:bizi neden aceleyle çağırmanızın nedenini sorabilir miyim? Haldun:arslan yok mu? Suat:o acilde.ne oldu? Haldun:bugün tatlı bir telâşımız var.hastanemize konferans için bir jinekolog gelicek.onu siz,ikiniz karşılayacaksınız? Suat:kim,tanıyor muyuz? Haldun:bilmiyorum.kimin olduğu söylenmedi.birazdan buraya gelicek. Suat:bir jinekolog uzmanını karşılamak için altı sene okumuş olamam değil mi? Haldun:bu konferans hastanemiz için çok önemli.prestijli bir jinekolog geliyor ve ben onu en iyi şekilde ağırlamak istiyorum.şimdi hemen hastanenin kapısının önünde asistanlarınızla onu bekleyin. * Duygu:o iyi olucak değil mi? Ela:kesinlikle eminim.arslan bey türkiyenin… Duygu:biliyorum.en iyi cerrahı değil mi? Ela:evet.o yüzden merak etme. (bu sırada elaya çağrı gelir.) Ela:gitmem gerek.kendini sakın üzme tamam mı? Duygu:tamam. * (Fikret deskte dosya doldurur.suat ve levent gelir.) Levent:elayı ve zenanı gördün mü? Fikret:evet,geliyorlardı son gördüğümde. * (arslan ameliyathaneden çıkarken duygu hemen yanına heyecanlı bir şekilde gelir.) Duygu:iyi olucak mı? Arslan: (gülümseyerek)iyi olucak. Duygu:allahım sana şükürler olsun. (Duygu arslana sarılır.ve sonra ne büyük hata yaptığını anlayarak ayrılır.=).arslan gülümser.) Arslan:şimdi Haldun beyin yanına gidiyorum.sen de gelmek ister misin? Duygu:tamam. (giderler.) Duygu:ama iyi olduğuna emin misiniz? Arslan:eminim,sevgili pimpirikli asistanım. Duygu:ya arslan bey! (karşılıklı gülümserler.) * (kapı çalar.) Haldun:girin!!! Arslan:beni çağırtmışsınız Haldun bey. Haldun:yeni bir kadın doğumcunun konferans için hastanemize geliceğini biliyorsundur. Arslan:haftalardır başıma kaktığınız için biliyorum. (duygu sırıtır.haldun ise arslana bakar.) Arslan:tamam,anbladım.peki bunun benimle ne alâkası var? Haldun:hastanenin kapısında levent ve suatla onu karşılayacaksınız.levent ve suat gitti.sen de asistanınla gidersen sevinirim. Arslan:gitmezsem? Haldun:arslan! Arslan:tamam,gidiyorum. * (suat,levent,ela ve zenan hastane kapısında beklemektedirler.arslan ve duygu gelirler.) Arslan:o…türkiyenin en iyi cerrahı al tarafı bir jinekologu kapıda karşılıyor ha! Levent:unuttuysan hatırlatayım,sen de bu yüzden buradasın. (duygu,zenan ve elanın kulağına fısıldar.) Duygu:kimmiş ki bu kadın doğumcu? Ela:bilmiyoruz. Zenan:doğrusu merak etmiyorum da değil. (sevda hemşire gelir.) Arslan:Sevda!senin ne işin var? Sevda:valla arslan bey,meraktan öldüm şimdi.ben de merak ettim,kim diye bakmaya geldim. Duygu:iyi yapmışsın.hem belki de erkektir.ikinizi evlendirip hastaneyi kurtarırız. Sevda:hastaneye ne olmuş ki? Duygu:bir şey olmamış ama bu doktor hastanemiz için çok önemli. Sevda:ay acaba erkek midir? (herkes gülmeye başlar.Bu sırada kadın doğumcu gelir.arslan,duygu ve sevda hariç herkes çok şaşırır.çünkü o kadın doğumcu bilgedir.) Levent:bunun burada ne işi var? Suat:bilmiyorum. Arslan:bu kim? Levent:bilge,benim eski eşim. Duygu:ne?eski eşiniz mi? Bölüm Soruları -Bilgenin sadece konferans için gelmediği belli.peki asıl amacı nedir? -Duygunun abisi başar,duygunun annesini nasıl bir şeye ikna edicek? -Ela bu bilge olayına nasıl bir tepki vericek? Sorular Hakkındaki Yorumlarınızı Bekliyorum…

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 10:53 pm


	DOKTORLARIN HAYATLARI 41.Bölüm (Arslan gerine gerine duygunun sorusuna cevap verir.) Arslan:evli olmaz mı?bana çapkın dersiniz ama levent beyimiz… Levent:arslan!!! Arslan:tamam,sustum. Duygu:ela!sen biliyor muydun peki? Ela: (kızgın ve şaşkın bir şekilde)evet.(der ve koşarak gider.) Levent:ela!!!(elanın peşinden gider. Arslan:işte aşk filmi buna denir.o kadar da sinemalara para harcıyordum.burda filmlerden daha çok aşk konusu var gerçekten. Duygu:arslan bey!görmüyor musunuz,ela ne kadar üzgün.bir de bunu önemsemeden şaka yapıyorsunuz. Suat:işte şimdi gerçekten brezilya dizisi olduk. Zenan: (kısık sesle)ben bu kadını öldürürüm. Bilge:evet,içeri girmiyor muyuz? Duygu: (mırıldanarak)her şeyi mahvettikten sonra tabi dinlenmeye hakkınız var. Bilge:bir şey mi dedin sen? Duygu: (sinirli bir şekilde)yo,neden diyeyim ki?siz varken ne haddime! Bilge:bu asistanları çok şımartmışsınız. Zenan: (kısık sesle konuşmaya devam eder.)ben şimdi seni bir şımartırım… Suat:içeri girelim artık,buyur bilge,sen önden git. Arslan: (suatın kulağına)ben de sinirden kudurmuş iki kadını arkadan sakinleştirerek getireyim. Duygu-Zenan:arslan bey!!!!! * (ela soyunma odasında ağlamaktadır.içeri levent girer.) Levent:elacım,neden ağlıyorsun? Ela:bir de hiçbir şey yokmuş gibi onu karşılamamı bekliyorsun ya,pes levent,pes.ben senin gibi hiçbir şey yokmuş gibi davranamam,kusura bakma. Levent:sen böyle davrandıkça onu daha da sevindiriyorsun.sen onun buraya neden geldiğini sanıyorsun?tabiki de seni kızdırıp üzmek.sen onun eline koz vericek kadar güçsüz biri değilsin ela. (Ela hafif bir gülümsemeyle)galiba haklısın.(gözlerinin yaşlarını siler ve leventin elini tutar.) Ela:hadi gidelim. * (Duygu,suat,zenan,arslan ve bilge deskte dosya doldurmaktadırlar.) Arslan:demek o meşhur bilge sizsiniz? (arslanın yanındaki duygu arslanı dürtükler.) Arslan: (duygunun kulağına)ne o?kıskandın mı? Duygu: (sinirli tavrıyla)arslan bey saçmalamayın.gidin de sizi sevgiliniz kıskansın.kadının içine düşerseniz elayla da aranız bozulur ona göre.benden söylemesi.isterseniz siz yine yalakalığa devam edin. Arslan:yani kıskanmadın? Duygu:arslan bey Allah aşkına saçmalamayın. Suat:ne oluyor?aranızda ne konuşuyorsunuz öyle? Zenan:aşklarını… Duygu:bu hastane çıldırmış olmalı.zenan sen manyak mısın?saçmalama.sadece elayı konuşuyorduk. Zenan:aman banan ne ya!isterseniz evlenin bana ne? Duygu: (çıldırır.)zenan saçmalama!!! (arslan duyguya hayran hayran bakar.) Duygu:şunu yapmayı kesin arslan bey!!! Arslan:neyi yapmayı keseyim? Duygu:bana aptal aptal bakmayı.(diyerek gider.) (arslan arkasından öylece bakar.ama suat ve zenanın ilgisi bilgede olduğundan arslan ve duygunun bu romantik sahnesini pek fark etmemişlerdir.) Suat:ne zaman gitmeyi düşünüyorsun? Bilge:bunu düşünmek için çok erken.ama ille de gitmemi isterseniz iki güne kadar giderim. Suat:onu söylemiyorum.konferansa ne zaman başlayacağını soruyorum. Bilge:hemen… Zenan:peki temelli ne zaman gidersiniz? Bilge:bunun için çok erken olduğunu söylemiştim.bu arada,konferans için bir asistana ihtiyacım var.bana cerrahi katındaki bütün asistanların listesini bul zenan. Zenan: (mırıldanarak)emredersiniz ekselansları. Bilge:duyamadım? Zenan: (gergin) getiricem. * (duygu yoğun bakımda abisi sonatın yanında oturmuştur.yoğun bakıma arslan,Jülide,güney ve Ahmet girer.) Güney:geçmiş olsun. Ahmet:çok üzüldük. Jülide:nasılsın? Duygu:ben iyiyim ama abimin durumunu merak ediyorsanız arslan beye sormanız daha iyi olucak. (Jülide arslandan bilgi almak amacıyla bakar.) Arslan:aslında hiç sorun yok.kol kısmında iç kırık vardı ama onarıldı.ağır yaralı birine göre gayet iyi. Jülide-Güney:e biz gidelim…(şaşırırlar.) Jülide:…artık. Ahmet:ben de sizinle geleyim. (giderler.içeri duygunun üvey abisi başar girer ve burnundan soluyordur.) Başar:nasıl bana haber vermezsin!bu ne sorumsuzluk! Duygu:abi,ben… Başar:kapa çeneni.operasyona çıktığını bile söylemedin.hadi beni dikkate almıyorsun,bari diğerlerini düşün.annem,senin baban,benim babam,kardeşlerimiz… (Arslan şaşkınlık içinde onları dinlemektedir.) Duygu:birincisi,o benim abim,senin değil.ikincisi,yani niye haber vermediğime gelirsek,kendisi haber vermemem gerektiğini,kimseyi telâşa sokmamam gerektiğini söyledi.bu arada sırası gelmişken şimdi mi aklına geldim ha! Başar:Allah Allah!sen bensiz de idare ediyorsun. Arslan:bey efendi lütfen sakin olun.burası bir hastane ve böyle bağırarak konuşmanız hiç hoş değil. Başar: (sanki arslanı duymamış gibi devam eder.)tıp fakültesini benden gizli okudun.sana yazıklar olsun.beni hiç mi önemsemedin? Duygu:eğer bana diğerleri gibi destek olacağına inansaydım sana da söylerdim abi.ve şunu söylemeliyim ki,sen benim için hiçbir şey ifade etmiyorsun. Başar:biliyorum.o yüzde annemleri de kandırıp ardayla evlenmedin değil mi? Duygu: (iyice çıldırır ve sinirinden alçak sesle konuşur.)ben istemediğim halde hayatımı mahvetmeye kararlıydım ama sizin o çok övdüğünüz ardanın amerikada hamile bir nişanlısı vardı.bunu öğrenince terk ettim ve arda delirdi.senin şu karşındaki çok önemsiz kardeşin duyguya saldırmaya çalıştı, yaraladı ve nerdeyse öldürüyordu.peki şuan o zatı şahane kişinin nerde olduğunu biliyor musun?merak edersin diye söylüyorum,HAPİSTE… Başar:ben… Duygu:ne oldu?nutkun tutuldu adeta.tabi,o kadar güvendiğin ve uğruna kardeşini bile silip attığın bu insanın böyle biri olmadığına inandırmaya çalışıyorsun kendini.ama artık bitti abi.ben seni dikkate bile almıyorum. (diyerek gider.arslan ise peşinden gider.) Arslan:duygu!bekler misin? Duygu:lütfen arslan bey.şuan sizinle uğraşıcak gücüm yok.lütfen biraz anlayışlı olun. Arslan:benimle gelir misin?seninle konuşmam gereken bazı şeyler var. Duygu:nedir? Arslan:odamda konuşalım. (bakışırlar ve duygu tamam der gibi kafasını sallar.) * (ela elinde dosyalarla koridorda yürürken bilge gelir ve ona bilerek çarpar.) Bilge:özür dilerim. Ela: (soğuk bir şekilde)önemli değil. (ela gergin bir şekilde gider ve bilge kötü kötü gülümsemekle yetinir.) *** (Arslan,duyguyla odasına girer.hüzünlü bir şekilde kendi koltuğunun karşısındaki koltuklardan birine oturur.duygu ayakta bekler.) Arslan:otur lütfen. (duygu merakla oturur.) Arslan:ben,asistanlarımı övmeyi pek sevmem.çünkü çok şımarık olabileceklerini düşünerek onlara pek yüz vermem.ama itiraf etmeliyim ki,bazen senin ermiş biri olduğunu düşünüyorum.çünkü bana tahammül etmek zordur.bunu herkes bilir.ama hiç kimse benim neden böyle biri olduğumu hiç düşünmemiştir eminim. Duygu:doğrusu ben de merak ediyorum. Arslan:sana bunu anlatıcam.bunu eladan başka hayatta kendi kardeşim bile bilmiyor.küçüktüm,üç ya da dört yaşındaydım.ama aklı başında biri gibiydim.en azından öyle davranırdım.bir gün evdeyken annemin odasından anlam veremediğim sesler geliyordu.anneme bir şeyler olduğunu sanıyordum,çığlık çığlığa bağırıyordu.merak edip odasına bakmaya gittim.kapıyı açtığımda ise gördüğüm şey beni şoke etti.annem babamı aldatmıştı.bu bir çocuk için çok travma yaratıcak bir şeydi.sonra annem kimseye söylememem gerektiğini,eğer söylersem babamla ayrılıp birlikte yaşayamayacağımızı söyledi.ben bunun konusundan bile söz etmedim.ama babam bir şekilde öğrendi ve ayrıldılar. (arslan biraz gerilmiştir ve duraklar.) Duygu:sonra,sonra ne oldu? Arslan:ben de o günden beri artık kadınlardan ve özellikle annemden nefret ettim. Duygu:ama annenizle ayrılmadınız.yani siz geçen gün telefonda konuşuyordunuz ve hiç de küsmüş gibi değildiniz. Arslan: (toparlanır ve gülümseyerek)ben,sevgimi belli etmediğim gibi nefretimi de belli etmem.işte bunu ela da bilmiyor.yani üstün bir tarafın oldu. (bakışırlar…) Bölüm Soruları -bilgenin planı ne? -ayberk neler yapacak? -ayla ne rezaletler çıkaracak? Sorular Hakkındaki Yorumlarınızı Bekliyorum…

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 10:54 pm


	--------42.Bölüm FRAGMANI------------- Duygu:ben onu da düşündüm.sana balo için kıyafet aldım. Ela:duygu!sen,sen çok iyi bir arkadaşsın. Duygu:ben aldım ama zenan seçti.ona teşekkür etmelisin bence. * (levent suat ve arslan konuşurlar.) Arslan:duyguyu baloya birlikte gitme teklifi edicem. * (ayla mihrace ve aysun konuşmaktadırlar.) Ayla:merak etme mihraceciğim,leventten sonra arslana da sıra gelicek...

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 10:55 pm


	42.Bölüm (bir İstanbul manzarasıyla başlar.asistanların hepsi evde uyumaktadırlar.duygu,erken kalkmış,elindeki defterle evin içinde dolaşarak akşamki balo için gerekenleri listelemektedir.aşağıya ela iner.) Ela:sen orda ne yapıyorsun duygu? Duygu:bugün büyük gün.sizin için düzenlemiş olduğum balonun hazırlıklarını yapıyorum.haldun beyden izin aldım,hastanede yapıcaz. Ela:bu akşam mıydı? Duygu:sen daha uyu.kızım,senin için hazırlıyoruz heralde.ben onu da düşündüm ve unutucağını bildiğim için sana balo için kıyafet aldım.odana,dolabının içine koydum. Ela:duygu!sen,sen çok iyi bir arkadaşsın. Duygu:ben aldım ama zenan seçti.ona teşekkür etmelisin bence. * (Fikret deskte görev dağılımı yapıyordur.) Fikret:evet,Ahmet mihrace hanıma… Aysun:ben ablama gitseydim hocam. Fikret:burada abla geçmez prenses hazretleri.güney Jülide hanıma. Güney:ama hocam…! Fikret:bugün neden herkes bana karşı geliyor,söyler misiniz? Güney:özür dilerim hocam. Fikret:evet,ela levent beye,zenan suat beye. Ahmet:onlar Allahın emri zaten. Fikret:ne dedin,duyamadım Ahmet? Ahmet:gittim hocam.(koşarak gider.) Fikret:aysun,melike ve Birkan acile,gökçe dosya işlerine,duygu sen yerini… Duygu:hemen gidiyorum hocam. Fikret:maşallah,lafımı bitirmeme izin bile vermiyorsun.artık arslan beye giderken sızlanmıyorsun da.aslında hepinizi arslan beye vermek lâzım.sizin hakkınızdan ancak o gelir. Birkan:aralarındaki ateşten belli.alıştılar birbirilerine. Fikret:ne demek bu ateş falan? Duygu:Birkan!saçmalama.yorumlarını kendine sakla ve kimsenin aklını bulandırma. Fikret:bencede,herkes işine baksın. (herkes gider.) Fikret:allahım!bütün hastanelerdeki asistanlar mı böyle,yoksa bütün zevzekleri buraya mı geliyor? * (kapı çalar.) Suat:gir! Zenan:benim. Suat:a,hoş geldin.revanı getirmedin mi? Zenan:sen gittikten sonra azze nine geldi.ben de ona bırakıp geldim.şey,bugün senin için ne ifade ediyor? Suat:istanbulun kurtuluşu olmadığına göre… Zenan:hayır! Suat:izmirin kurtuluşu olmasın sakın. Zenan:pes suat,pes! Suat:a,hatırladım. Zenan: (ümitlenir.)evet,söyle. Suat:kardiyologları anma günü mü?(dalga geçmektedir.) Zenan: (sinirlenir.)neyse,boşver!(gider.) (Zenan gittikten sonra Suat güler.belli ki bir şeyler çeviriyordur.) * (kapı çalar.) Arslan:gir! Duygu:kahveniz arslan bey.müsait misiniz? Arslan:tabi müsaitim,gelsene. (duygu içeri girer.içerde anıl vardır.) Arslan:bu benimle aynı yaştaki abim. Duygu:ne!!! Arslan:evet,doğru duydun. Duygu:ben,sizin abiniz olabileceğini hiç düşünmemiştim,yani… Arslan:biliyorum.başıboş biriyim ya gözünde. Duygu:yani. Arslan:asistanım pek de açık sözlüdür anıl.bak,böyle birini bir daha hayatında göremezsin.çok zor. Anıl:çalıştığın hastane bayağı güzelmiş.ayberk bahsetti ama hastaneden değil. Arslan:neden bahsettiğini tahmin edebiliyorum.duygu,sen anıla da bir kahve getirir misin? Duygu:tabi.nasıl alırsınız kahvenizi? Anıl:sütlü ve tek şekerli. Duygu:hemen getiriyorum.(gider.) Arslan:duygudan bahsetti değil mi? Anıl:aynen öyle.bahsettiği kadar varmış ama galiba boşa ümitlenmiş. Arslan: (gülerek)kesinlikle…duygu ona hayatta yüz vermez. Anıl:bakıyorum kendinden çok eminsin. Arslan:duyguyu yakından tanısaydın öyle demezdin.o bana bile yüz vermediğine göre… Anıl:bir dakika.ayberk ve senin aranda hiçbir fark yok ki.ikiniz de aynısınız. Arslan:o da doğru ya! (birbirilerine bakarak gülerler.) * (Ela ve Levent kafeteryadadırlar.) Ela:her şey yavaş yavaş düzeliyor. Levent:yakında giyomla da boşanıcaksınız.o zaman çok güzel olucak her şey. (eylül gelir.) Eylül:levent!seninle konuşmamız lâzım. Levent:ne söyleyeceksen elanın yanında söyle. Eylül:öyle mi?peki,sen bilirsin.hamileyim! (Ela ve Levent gülme krizine girerler.) Eylül:ne oluyor?bu çok komik bir şey mi? Ela:evet. Eylül:nedenmiş? Levent:eylül!kendini daha da küçük düşürmek istemiyorsan şu saçmalığı keser misin?çünkü konuştukça batıyorsun. Eylül:bana neden inanmıyorsun anlamadım. Ela:anlatayım.sen infertilite hastasısın ve asla çocuğun olamaz. Eylül:doğru,ama eğer inanmıyorsanız Jülide hanıma gidelim,ne dersiniz? Levent:eylül!saçmalama Allah aşkına. Ela:tamam,gidelim.ille de rezil olmak istiyorsan benim için sorun yok. * (Jülide eylüle ultrasonda bakmaktadır.) Levent:e Jülide!ne görüyorsun? Jülide:şey…ben…yani… * (kapı çalar.) Arslan:gir! Duygu: (ciddi bir şekilde)kahveniz geldi anıl bey. Arslan:sevinç hanımı ameliyata hazırladın mı? Duygu:ben sevinç hanımın ameliyatına gireceğimize haber vereyim de ameliyathaneyi hazırlasınlar. Arslan:sen ameliyata gireceğimi haber ver. Duygu:yani yine vakada yokum öyle mi? Arslan:aynen öyle. Duygu:arslan bey!bu yaptıklarınız hiç eğitici değil.asistanlarınızı hiç iyi eğitemiyorsunuz. Arslan:ben öğretmen değilim,cerrhım duygucuğum. Duygu:siz,eğitim hastanesinde çalışan bir cerrahsınız arslan bey.unuttuysanız hatırlatayım. (anıl didişmelerini zevkle izlemektedir.) Arslan:ben asistanlarımın saygısını kazanıyorum bu sayede. Duygu:siz böyle sadece asistanlarınızı sinirlendirip çıldırtıyorsunzu. Arslan:bana da asistanlık yıllarımda şeflerim böyle davranırlardı.şimdiyse iyi bir cerrahım. Duygu:dua edelim ki sizi şefleriniz dövmemiş arslan bey.yoksa,maazallah siz de beni döversiniz.(diyerek gider.) (Anıl gülmektedir.) Arslan:gülme!!! *** Ela:bırakın şeyi falan Jülide hanım.ne görüyorsunuz onu söyleyin. Jülide:üç buçuk haftalık bir gebelik kesesi görüyorum burada.yani üç buçuk haftalık bir bebek var burada. Ela:ne!!!!!!! Bölüm Soruları -Eylül nasıl hamile kaldı? -Suat zenana nasıl bir sürpriz yapacak? -Duygu suat ve zenanın evinde neler görecek?

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 10:57 pm


	43.Bölüm (elaların evinin dış görüntüsüyle başlar.herkes kahvaltıdadır.elanın moreli çok bozuktur.) Duygu:problem ne? Ela:anlamadım? Duygu:bizimki hülyalarda geziyor.diyorum ki sorun nedir? Ela:şimdi ben eylül hamile diyeceğim. Duygu: (kahkahalarla)yalandır yalan. Ela:diyeceksin. Duygu:ha,sen ciddisin… Ela:aynen öyle. Duygu:peki leventten olduğu ne malûm? Ela.başka kimden olucak Allah aşkına? Ahmet:benden olucak hali yok heralde.kesinlikle leventindir. Duygu:Ahmet!!!elimin tersindesin ha,ona göre! Zenan:ya bir şekilde öğrenebiliriz aslında.yani bunun bir yöntemi olabilir. Duygu:a,evet.ben de duymuştum.anne karnında dna çözülümü siye bir yöntem varmış ama bunu herkes üzerinde kullanamayız.öyle her istediğimiz kadın doğumcu da yapamaz. Melike:ama Jülide hanımdan istersek… Zenan:doğru!!!yapabilir. Duygu:o zaman biz bugün öğle arasında zenanla bu konuyu Jülide hanımla konuşucaz… Ela:nasıl yani?halâ bir şans var mı? Duygu:kesinlikle var. * (arslan ve levent konuşmaktadırlar.) Arslan:demek eylül hamile ha! Levent:üzgünüm ama öyle. Arslan:yani bu çocuk senden mi? (derken suat gelir.) Suat:hangi çocuk leventten mi?ela hamile mi? Arslan:hayır.eylül hamile. Levent:ya saçmalama!benden nasıl olsun? Arslan:bir ara beraber kalıyordunuz ya hani!elinden bir kaza çıkmış olmasın. Levent:arslan!!! Suat:arslan haklı olabilir aslında.ama doğmadan öğrenemeyiz. Levent:şu dna çözülümünü… Suat:aklından bile geçirme!bu çok tehlikeli bir yöntem. Arslan:levent sen aklını mı kaçırdın?bu yöntem ne kadar tehlikeli senin haberin var mı? Levent:var!emin ol ben de senin kadar başarılı bir cerrahım arslan.ama elayı kaybedemem,kusura bakma. Arslan:bu arada…duyguyu baloya birlikte gitme teklifi edicem. Suat:kabul etmeyeceğine bahse girerim. Arslan:neyine? Suat:sen kazanırsan bir parti düzenleyeceğim,ben kazanırsam sen bir parti düzenleyeceksin. * (Fikret görev dağılımı yapmaktadır.) Fikret:ela levent beye,zenan,Ahmet,Birkan ve gökçe acile yeni bir vaka gelmiş,aysun suat beye,güney Jülide hanıma,melike piskiyatri katına,duygu arslan beye.hayret,kimse itiraz etmedi. Ahmet:durun!bu nikâh kıyılamaz.aman yani bu görev dağılımı yapılamaz. Duygu: (kısık sesle)ne diyorsun sen,manyak mısın? Ahmet:ne bileyim,havaya girdim işte. Fikret:şimdi ben seni havaya sokmadan işine bak istersen. (herkes dağılır.) * (kapı çalar.) Arslan:gir! Duygu:arslan bey kahve… (duygunun kahveniz demesine kalmadan kapı çalar.) Arslan:girin!!! (içeri bir adam girer.) -ben arslan ibrahimoğlunu aramıştım. Arslan:benim. -ben silikon taktırıcaktım da. Duygu:nasıl?erkeklere de silikon takılıyor mu? -takıldığını okumuştum ama… Arslan:evet,takılıyor beyefendi ama bu biraz riskli ve sağlıksız bir yöntem.bu yüzden erkekler üzerinde pek denemiyoruz. -ne kadar riskli olursa olsun.ben yapmaya karar verdim. Arslan:o zaman asistanım sizin yatış işlemlerinizle ilgilensin. Duygu:önden buyurun beyefendi. (adam çıkar.duygu tam çıkacakken…) Arslan:ha,duygu!işlemleri bir an önce bitir de benimle 3543’teki hastanın odasına gel. Duygu:neden? Arslan:sana bir sürprizim var.hayatında hiç görmediğin,muhtemelen de göremeyeceğin bir şey. Duygu:çok merak ettim,neymiş hocam? Arslan:çok da merak etme,çünkü bunu şuan söylemeyeceğim için meraktan çatlamanı istemem. Duygu:aman!ne meraktan çatlayacağım. (arslan güler…) * (resepsiyonda mihrace,aysun ve ayla konuşmaktadırlar.) Mihrace:ne yaparsam yapayım arslanın dikkatini çekemiyorum. Aysun:ama bence levent bey ve arslan bey çok yakışıklı. Ayla:ben de en büyük dedikoduları kendimin yaptığını sanırdım.siz benden dedikoducu çıktınız. Mihrace:ama ne yapayım ayla?arslana ne yaparsam yapayım yüzüme bile bakmıyor. Aysun:levent bey de aynısı,bir farkı yok. (aysuna çağrı gelir.) Aysun:ay ben gideyim. (aysun gider.) Mihrace:ama ben onun ilgisini çekmeye kararlıyım. Ayla:merak etme mihraceciğim,leventten sonra arslana da sıra gelicek.tek tek sevdiği insanlardan ayırıcam onları. * (duygu ve arslan koridorda hastanın kapısının önünde karşılaşırlar.) Arslan:geldin mi? Duygu:yok yoldayım.sizin gözleriniz bozuk sanırım. Arslan:meraktan çatlamamışsın bakıyorum. Duygu:neymiş göstermek istediğiniz şey? (arslan kapının önüne gelir ve…) Arslan.işte hiç hayatında görmediğin bir vaka. (içeri girerler.duygu şoke olur.) Duygu:inanamıyorum.bu… Arslan:fok vakası.hareket edemeyen ve iki dirseği birbirine yapışık bir hasta.hareket edememesinin başlı başına sebebi dirsekleridir. Duygu:yani dirseklerini ayırırsak hareket edebilecek mi? Arslan:aynen öyle!!! Duygu:peki girmeyeceğim bir ameliyatı bana gösterip beni neden özendiriyorsunuz? Arslan:girmeyeceğini de kim söyledi?sen benim asistanımsın ve bu ameliyata gireceksin. Duygu:çok iyisiniz arslan bey.gerçekten ne isterseniz yaparım. Arslan:baloya benimle gelirsen borcun ödenmiş olur. Duygu:yani tek derdiniz benimle bir yerlere mi gitmek? Arslan:hayır.tek derdim seninle vakit geçirmek… Duygu:ne demek bu? Arslan:bana nuri alçonun taklidiymişim gibi davranma. Duygu:davranmıyorum,öylesiniz zaten. Arslan:yani ben potansiyel sapık mıyım? Duygu:isterseniz bunu hastanın yanında tartışmayalım arslan bey. (hasta bizimkileri komedi filmi izlermiş gibi izler.arada bir de kıkırdar.) * (kapı çalar.) Suat:gir!!! (içeri sevda girer.) Suat:ha,sevda!hemen duyguya haber ver.ne işi varsa bıraksın ve buraya gelsin. Sevda:hemen suat bey. * (koridorda ela ve bilge karşılaşırlar.) Bilge:nasılsın ela? Ela: (soğuk bir şekilde)iyiyim. Bilge:eylülün hamile olduğunu duydum.tam da evlilik arifesinde.çok yazık… Ela:müsaade eder misiniz?biraz işim var da. (ela sinirle giderken bilge arkasından alaylı bir şekilde güler.) Bilge:havanı söndüren biri çıktı sonunda. * (levent ve Jülide konuşmaktadırlar.) Jülide:yani bilmiyorum,bu çok riskli. Levent:hadi ama Jülide. Jülide:hem kabul ettim diyelim,bu kadar riskli bir operasyon olmasına rağmen eylülü nasıl ikna ediceksin?sonuçta çocuğun içini açıp dnasına bakıcaz.bu sırada her an bir komplikasyon olup bebeği ya da eylülü kaybedebiliriz. Levent:bak Jülide!o çocuğun benden olmadığına eminim.bu yüzden hiçbir şey umrumda bile değil anladın mı?bunu ispatlayıp kendimi temize çıkarmam lâzım. Jülide:düşünmem lâzım. Levent:tamam,sonra görüşürüz. Jülide:görüşürüz. (levent çıkarken zenan ve duygu girerler.) Duygu:hocam sizinle bir şey konuşmamız lâzım. Zenan:dna çözülümü yapılması gereken biri var. Jülide:dur tahmin edeyim,eylül. Duygu:nerden bildiniz? Jülide:leventte bu yüzden geldi. Zenan:hocam… Jülide:hiçbir şey söylemeyin,düşünmem lâzım. Duygu:hocam bakın!biliyoruz,çok riskli bir operasyon ama burada arkadaşım için kendimi yırtıyorum.bunun için beni taktir etmenizi istemiyorum.sadece arkadaşımın mutluluğunu sağlamanız gerek.bu sizin ellerinizde. Jülide:aynı zamanda bir çocuğun ve bir insanın hayatı da benim ellerimde.elayı ben de çok seviyorum.ama onun mutlu olması için başka insanların hayatını tehlikeye atamam.bunun için şerefim ve namusum üzerine yemin ettim ben. Zenan:biz de ettik hocam ama arkadaşımız… Jülide:tamam baş belâları.ben şimdi ne desem anlamayacaksınız.tamam,yapıcam.ama fikretin dediği kadar belâymışsınız. Duygu:saolun hocam. Zenan:saolun. (zenan ve duygu çok sevinmişlerdir.) * (kapı çalar.) Suat:girin! Duygu:beni çağırtmışsınız suat bey. Suat:şimdi beni iyi dinle.senden bir şey istiyeceğim.bugün zenanın doğum günü.hemen bizim eve gidiyorsun ve salondaki aynalı vitrinin üstündeki hediyeyi alıp geliyorsun.evde zenanın ninesi var.senin geliceğini biliyor,şuan senin oraya gelmeni bekliyor. Duygu:peki ama arslan bey… Suat:ben ona söylicem. Duygu:o zaman ben uçtum. Suat:aferin.ha!bu arada,zenan bilmicek. Duygu:ben söylemiceme göre bilmicek demektir. Suat:aferin,şimdi uç. * (ela kafeteryada üzgünce oturmaktadır.zenan da yanındadır.) Zenan:a,asma suratını ama.sana bir sürprizim var hem. Ela:neymiş? Zenan:dna çözülüm operasyonu yapılacak. Ela:eylül? Zenan:ona henüz söylemedik ama emin ol ikna edicez. Ela:o zaman bu harika bir haber. * (duygu önlüğünün üstüne montunu giymiş,zenanların evinin önündedir.kapıyı çalar.kapıyı azze açar.) Azze:o…hoş geldin kızım.(bu arada konuşmaları şivelidir.)içeri geç yavrum,içeri geç. (duygu içeri geçer.) Azze:sana ne ikram edeyim kuzum benim. Duygu:yok,ben almiim.hediye kutusunu alıp gideyim. Azze:yok,vallaha bırakmam.limonata içer misin,getireyim mi? Duygu:yok gerçekten gerek… (demesine kalmadan azze onu koltuğa oturtur.) Azze:evlâdım,sen bekle,ben hemen sana limonata yapayım. Duygu:iyi o zaman.ben de lavaboya gideyim. Azze:tuvalet yukarda,revanın odasının tam karşısında kuzum benim. (duygu yukarı çıkar.revanın odasında aslı vardır.duygunun ayak seslerini duyar duymaz revanı alıp pencereden aşağıya yavaşça atlar.çocuğa ve aslıya bir şey olmaz.ama duygu sesi duymuş,kuşkulanmıştır.hemen odanın penceresine bakar ve aslıyı görür.aşağıya iner.azzenin elinde limonata var.) Azze:kızım,limonatan… (demesine kalmadan duygu jet hızıyla koşacakken azzeye bilgi verir.) Duygu:ninecim revanı eski bakıcısı kaçırdı,yukardayken gördüm.sen bekle,ben hemen onu yakalayıp bebeği kurtarıcam. (duygu jet hızıyla giderken azze de dövünür.) Azze:vah yavrum vah!yetiş hemen! (duygu üstün bir hızla koşar,koşar,koşar…uzun bir koşuş sonrası aslının nefesi ve enerjisi tükenir.durmaz ama yavaşlar.bu sayede duygu onu hızlı bir hamleyle tutar.bebeği elinden alır.) Duygu:sen ne yaptığını sanıyorsun ha!manyak mısın?dur,hemen polisi arayacağım. Aslı:lütfen,nolur arama. Duygu:derdini polise anlatırsın. (polisi arar.) * (suat deskte dosya doldurmaktadır.arslan gelir.) Arslan:Allah aşkına sevda hemşire,asistanım nerde?ben mi onun peşinden koşmalıyım omu benim? Suat:a,arslan ben evime gönderdim onu.sana haber vericektim ama sen ameliyattaymışsın. Arslan:ben de iki saattir kendi kendime kızıyordum nerde diye.neyse sevda hemşire,bana 3843 numaralı hastanın patoloji sonuçlarını verir misin? Sevda:tabi arslan bey. (suatın telefonu çalar.) Suat:efendim.azze nine?dur,sakin ol.nefes nefese kalmışsın.ne oldu?ne?revanı mı kaçırdılar?kim kaçırdı?duygu peşinden mi gitti?geri dönmedi mi?tamam,ben hemen zenanı da alıp geliyorum. Arslan:ne olmuş? Suat:aslı,eski bakıcımız,revanı kaçırmış.duygu onu tesadüfen görünce peşinden gitmiş.ama halâ dönmemiş.yani anlayacağın,revan ve duygu kayıp. Arslan:nasıl??? Sevda:ne macera ama?ben biliyordum duygu hanımın macera için yaratıldığını.çok heyecanlı. * (eylül bahçede oturmaktadır.yanına levent gelir.) Eylül:levent?sonunda bana uğramayı akıl ettin demek. Levent:çocuğun benden olmadığı belli. Eylül:ama… Levent:kapa çeneni!kapa çeneni ve beni dinle.sadece beni… * (suat ve zenan eve ulaşmış ve kapı önünde üzgün ve korkuyla beklemektedirler.) Zenan:suat!suat bebeğim nerde?ya onu bulamazsak? Suat:sakin ol aşkım,sakin ol.bak,onu bulucaz tamam mı? (arslan gelir.) Suat:arslan?senin ne işin var burada? Arslan:revanla duyguyu merak ettim. Zenan:revan,kızım.suat onu bul. (suat zenana sarılarak…) Suat:onu bulucazm,bebeğimizi bulucam hayatım.korkma bitanem. (bu sırada karşıdan duygu kucağında revanla gelir.) Zenan:revan!kızım! (suat ve zenan hemen duygunun yanına koşarlar.arslan ve azze de yavaş yavaş peşlerinden gelir.) Zenan:nasıl buldun onu? Duygu:tam kaçarken gördüm,çok kovaladım ama sonunda yakaladım.polisti falan derken biraz geç kaldık,özür dilerim. (zenan hemen revanı kucağına alıp koklar.) Zenan:kızım!bitanem!duygu,sana çok teşekkür ederim.seni fazla sevmezdim ama artık sen de benim en iyi arkadaşımsın. Suat:evet,gerçekten çok teşekkür ederiz duygu. Duygu:önemli değil,gerçekten. Zenan:çok teşekkür… Duygu:bakın!!!bir daha teşekkür lâfı duymak istemiyorum,tamam mı?ben bu kadar ilgiye alışık değilim. Arslan:sonunda kahraman da oldun,tebrikler! Duygu:arslan bey!tama artık,hastaneye geri dönelim.a…herkes de hemen kahraman ilân etti beni ya! (arslan ve duygu birbirilerine bakarak gülerler.zenan ve suat ise onları izlemektedirler.) Bölüm Soruları -aslı bunu tekrarlar mı? -baloda neler olur? -eylül olayı nasıl çözülür? Yorumlarınızı Bekliyorum… Not:bu 43. bölümdür.45. bölüm bayram özel bölümü olacaktır.44.bölüm ise balo gecesine aittir.

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 10:57 pm


	DOKTORLARIN HAYATLARI 45. BÖLÜM BAYRAM ÖZEL ÇOK YAKINDA...

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 10:58 pm


	_____BALO ÖZEL____________44.Bölüm____________BALO ÖZEL_______ (Öyleymiş böyleymiş derken akşam olmuş,balo zamanı gelmiş çatmıştır.asistanlar evde hazırlanıyorlardır.) (Birkan,Ahmet Ve Güney) Güney:Birkan,kravatımı bağlar mısın? Birkan:ben seni gördüm göreli kravat takmazsın.ne değişti? Güney:jülideye ve daha birçok kadına güzel görünmek için yapıyorum ne haber… Ahmet:duygu güney için arslan beyin kopyası diyordu da inanmıyorduk. Güney:sen sussana be!zaten duyguya karşı biraz hoşgörülü ve kibarsın.farketmedim sanma. Birkan:neden acaba(!) Ahmet:ya saçmalamayın,öyle şey olur mu?aynı evde kalan,çok iyi anlaşan arkadaşlarız biz,o kadar.olay bundan ibaret. Birkan:tabi tabi(!) Güney:bak,günahını aldık zavallının(!) * (Ela,Duygu,Melike Ve Gökçe) Ela:nasıl oldum? Duygu-Melike-Gökçe:prensesler gibi. Duygu:hatta periler gibi. Ela:siz de ne sorsam hep olumlu bir cevap veriyorsunuz. Duygu:o zaman için rahatlasın,cadı gibi olmuşsun(!) Melike:aynen(!) Gökçe:bence de(!) Ela:hah,şöyle!biraz morelimi bozun canım a…e,kim kimin kavalyesi olucak? Gökçe:benim kavalyem güney. Ela:o… Gökçe:ya yok öyle bişey! Melike:hele olsun,bacaklarını kırarım.kardeşime yan gözle bakanın… Duygu-Gökçe:anasından doğduğuna pişman edersin. Melike:aferin,öğrenmişsiniz.elanınki levent bey,melikenin de Birkan olduğuna göre… Ela:duygu,söz sende,seni dinliyoruz. (herkes duyguya odaklanır.) Duygu:şey…benim kavalyem… Melike:ya Ahmet ya da arslan bey. Duygu:Ahmet nerden çıktı?şey…arslan bey. Ela-Melike-Gökçe:o… Ela:hah şöyle!biraz gözümüz gönlümüz açılsın.akşam bir de dansa kaldırırmış… Melike:balo bittikten sonra anestezi barda biraz takılırlarmış. Gökçe:birkaç kadeh. Duygu:yuh!çüş!deve!o kadar da değil arkadaşlar.balodan sonra doğru eve. Ela:görürüz,büyük konuşma. * (Zenan ve Suatların evi.) (Zenan takıp takıştırmaktadır.Odadan içeri suat girer.) Suat: (arkadan dolanıp zenanı arkasından sarar ve…)süslü karım nasılmış bakalım? Zenan:suat yapma!elbisemi buruşturucaksın.zaten zor giydim buruşmasın diye. Suat:süslü karım benim.(bu sırada içeri azze girer.) Azze:öhü öhü!!! (Suat ve Zenan toparlanırlar.) Azze:revan uyudu.siz de fazla gecikmeyin emi? Zenan:tamam ninem benim. Suat:çıkalım mı zenan? Zenan:hadi biz gidiyoruz! Azze:güle güle gidin,güle güle gelin. * (bizimkiler hazırlanmıştır.herkes odasından çıkar ve salona geçer.erkekler oturur,ama kızlar yalı kazığı gibi ayaktadırlar.) Güney:niye oturmuyorsunuz? Duygu:elbiselerimiz buruşur.elbiselerimizin buruşmasını istemeyiz. Ahmet:biliyorum,siz kızlar hep böyle süslüsünüzdür. Duygu:bugün morelimi bozamazsın. (Ahmet merakla elaya bakar.) Ela: (kısık sesle)kavalyesi arslan. Ahmet:ne!!!(hafif rahatsız olmuştur.) Duygu:ne fısıldaşıyorsunuz? Ahmet:şanssızlığımı fısıldaşıyoruz. (Ahmet böyle söyleyince ela biraz şüphelenir.bu sırada kapı çalar.) Duygu: (heyecanla)ben bakarım! (diyerek kapıya jet hızıyla koşar.kapıdaki leventtir.) Duygu: (hafif bozulur.)hoş geldiniz levent bey. Levent:ne o?başkasını mı bekliyordunuz? Duygu:yo,girin isterseniz,üşütücez çünkü. (içeri girerler.) (aynı anda kapı yie çalar.duygu kılını bile kıpırdatmaz.) Ela:bakmak istemez misin? Duygu:hayır.doğrusu umrumda değil. (kapıyı gökçe açar.) Gökçe:hoş geldiniz arslan bey. Arslan: (her zamanki hafif gülümsemesiyle)hoş bulduk.ben duygunun açmasını bekliyordum doğrusu. Ela:siz o bölümü kaçırdınız. Arslan:nasıl,anlamadım? Duygu:yok,yok bir şey.artık gitsek diyorum. Levent:gidelim o zaman. * (suat ve zenan arabadadırlar.) Zenan:acaba kim kiminle? Suat:neden merak ediyorsun ki? Zenan:ne bileyim?öyle düşündüm bir anda. Suat:sen böyle şeyleri merak etmezdin.hayrola? Zenan:biliyorsun ki son zamanlarda hastanemiz bayağı renklendi. Suat:ne gibi? Zenan:kafayı üşütmüş bir kadın doğumcu,onun yarım akıllı kardeşi,arslanın bir üst versiyonu olan yeni plastik cerrahı gibi meselâ.daha saymamı ister misin? Suat:çok ön yargılısın. Zenan:hayır,ön yargılı değilim.erhan denen o adamın arslanın rekoruna yaklaştığını,kadın doğumcunun arslan kancayı taktığını,aysunun yarım aklıyla levente nasıl kur yaptığını herkes biliyor. (Suat güler.) * (balo başlamış,herkes eğlenmektedir.) (Ela & Levent CEPHESİ) Levent:küstüğümüzü sanıyordum. Ela:bugün her şeyi ama her şeyi unutucam.bütün dertleri kafamdan atıcam.peşin hükümlü olmayacağım.ayrıca eylülü kafamdan silip onu aldırış etmicem.dna çözülümü sonuçları gelsin de… Levent:o zaman bana inanırsın umarım. * (Duygu & Arslan CEPHESİ) Arslan:neden dans etmiyoruz? Duygu:yani,aslında… Arslan: (duyguyu dans alanına çekerek)hadi ama,dans eden ilk çift neden biz olmayalım? (duygu ne kadar itiraz etse de kendini bir anda dans pistinde bulur.fon müziği olarak senden başkanın yeni versiyonu çıkar.) (((ozgurkurum.com’da karşınıza ilk çıkacak video şekilli müzik.))) (Bizimkiler bu şekilde dans ederken ela ve leventte aşka gelirler.) Levent:bu karşımdaki güzel bayan benimle dans eder mi acaba? Ela:bilmem,bence sormalısın. Levent: (elaya aşkla bakarak büyüleyici bir şekilde elini uzatarak)benimle dans eder misin? Ela:tabiî ki. (dans ederler.) * (Zenan & Suat CEPHESİNDE) Suat:herkes dans ediyor,biz de dans eldim mi? Zenan:ya aslında… Suat:hadi… (onlarda dans etmeye başlarlar.) (melike ve Birkan dansa kalkarlar ve bu sırada güney de jülideyi kıskandırmak amaçlı gökçeye dans teklifi eder.) Güney:benimle dans eder misin? Gökçe:bir düşüneyim…ederim. (dansa kalkarlar.jülidenin gözüyse sürekli güneydedir.ahmet ise mutsuz bir şekilde durmaktadır.bir yandan da duygu ve arslanın mutlu bir şekilde dans edişlerini izlemektedir.yanında kimse yoktur ama aysun yanına yaklaşır.) Aysun:neyin var senin? Ahmet:bir şey olduğu yok.sen kendi işine bak. (aysun ahmetin duyguya baktığını görür.) Aysun:aşk acısı mı? Ahmet:nerden bildin? Aysun:şuan burada kavalyesiyle dans etmeyen başkaları olsaydı,inan ki onlar da fark ederlerdi.çünkü gerçekten çok belli oluyor. Ahmet:duygu fark etmiş midir? Aysun:sanmam.onun gözü arslan beyde.arslan beyin de onda. Ahmet:kes sesini! * (öte yandan Jülide ve mihrace beraber konuşmaktadırlar.jülidenin gözü güneyde,mihraceninki ise arslandadır.sonra dayanamaz ve arslanın yanına gider.aklın yolu bir ya!erhan da duygu için onların yanına gider.) Erhan:yanınızdaki nazik ve güzel hanımefendiyi biraz çalabilir miyim? Arslan:aslında… Mihrace:hadi ama!biraz da benimle dans edersin. (kem küm derken ayrılmak zorunda kalırlar.eşleri değiştirirler.) (Ela & Levent ÇİFTİ) Ela:baksana!duyguyla arslan bey eşleri değiştirdi. Levent:umrumda değil.şuan beni ilgilendiren tek şey sensin. Ela:çok tatlısın. Levent:biliyorum. Ela:deli… (gülüşürler.) (Zenan & Suat ÇİFTİ) Zenan:neden Jülide hanımın gözü sürekli güneyde?onlar ayrılmamış mıydı? Suat:zenan,boşver aşkım. Zenan:ama beyinsiz plastikçi Erhan duyguyu arslandan alıp dans ediyor. Suat:zenan! Zenan:ayrıca mihrace de arslan beyle dans ediyor. Suat:zenan!ortalıkta magazin haberleri aramayı keser misin?bak söz,eğer hastane gazetesi çıkarırsak seni baş editör yapıcam ama şuan benimle ilgilenmeni istiyorum. Zenan:ben zaten seninle ilgileniyorum. Suat: (zenana aşkla bakarak)hayır,ilgilenmiyorsun. Zenan:ilgileniyorum. Suat:ilgilenmiyorsun. (onlar tatlı tatlı kavga ededursunlar,Erhan ve duygu dans etmektedirler.) Erhan:biliyor musun?gerçekten dansa karşı yeteneğin çok gelişmiş.ders falan mı alıyordun? Duygu:hayır.ayrıca dans yerine cerrahlığa karşı yeteneğimin gelişmiş olmasını tercih ederim. Erhan:çok akıllısın da.her sorunun cevabını şıp diye veriyorsun. (arslan ve mihrace Erhan ve duygu ile yan yana dans ettiklerinden arslan bu konuşmaları duyar ve köpürür.) Arslan:yoruldum,ara verebilir miyiz? Mihrace:ama daha yeni başladık. Arslan:ama ben yoruldum. Mihrace: (hafif bozulmuş)peki,tamam. (bu sırada ahmette duyguyu izlediğinden sinirlenir.) Ahmet:bu da nerden çıktı şimdi ya!biriyle zor idare ediyoruz,bir de bu çıktı. Aysun:işin zor.çünkü ikisi de çok yakışıklı. Ahmet:ya dünyada iki milyara yakın kadın var,bunlar gelip benim aşık olduğum kıza göz dikiyorlar ya!hayret bir şey! (bu sırada Birkan bunu duyar.) Birkan:kimmiş aşık olduğun kız? Ahmet:sana ne? (Birkan aysuna bakar.) Aysun: (kısık sesle)duygu. Birkan:ne?!!!!!! Ahmet:aysun seni öldürücem! Birkan:yuh yani,bu kadarı da olmaz.dünyada… Aysun: (bezgin bir şekilde)biliyorum,biliyorum.dünyada iki milyara yakın insan var,ama bu gidip ona aşık olmuş.gönül bu,ota da konar,malûm başka bir şeye de. * (Erhan ve duygu halâ dans etmektedirler.arslan onları izler ve artık dayanamaz,yanlarına gider.) Arslan:duygucuğum,seninle önemli bir şey konuşucam. (diyerek aceleyle ellerinden tutarak kenara çeker ve dans etmeye devam ederler.erhan bu işe çok bozulur ama duygunun şefi arslan olduğundan bir şey diyemez.) Arslan:Sen ne yapıyorsun? Duygu:bir şey yaptığım yok.bu arada,beni ondan kurtardığınız için ayrıca teşekkür ederim ama artık ayaklarıma kara sular indi.izin verirseniz artık oturmak istiyorum. (arslan bunları duyar ve sinirleri yatışır.en azında erhanla isteyerek dans etmediğini öğrenmek arslanın içini rahatlatmıştır.) * (her şey olmuş,balo bitmiştir.herkes dağılmaktadır.ela ve duygu içkiyi fazla kaçırmış,zenan ise bir yerde uyuyakalmıştır.suat zenanı,levent elayı,arslan ise duyguyu kucaklamış arabalarına bindrmişlerir.birbirleriyle hoşbeş edip selamlaşarak giderler.) (Ela & Levent ÇİFTİ) Ela:levent,ben şimdi sarhoş oldum değil mi? Levent:e biraz öyle oldu gerçekten. Ela:nereye gidiyoruz? Levent:tekneye,eve,nereye istersen. Ela:eve götür beni,çok yoruldum. Levent:tamam,gidelim. * (Arslan & Duygu ÇİFTİ) Duygu:arslan bey! Arslan:efendim? Duygu:nereye gidiyoruz? Arslan:ayılmadan seni eve götüremem.eğer gidersen annenler orda olabilir.ilkönce anestezi bara gidip bir kahve içersin.ordan seni gizlice eve sokarım,bir duş alır kendine gelirsin. Duygu:ben sarhoş değilim ki kendime geleyim. Arslan: (gülümseyerek)tabi,kesinlikle sarhoş değilsindir.adım gibi eminim(!) Duygu:dalga geçtiğinizi fark etmedim sanmayın arslan bey.ben sarhoş falan değilim. Arslan:tamam canım,bir şey demedim.tabiki de sarhoş değilsin(!)ama biz yine de bir kahve içelim,ne dersin? Duygu:olur,fark etmez. * (Levent,elayı eve getirmiştir.elanın odasına girer,onu yatağa yatırır ve üstünü örter.yanağından öperek saçını okşar ve gider.) * (ANESTEZİ BAR) (Arslan duyguyu bir yandan omzuyla destekleyerek oturtur.) Arslan:bize iki kahve lütfen. Barmen:hemen arslan bey.sevgiliniz falan mı? Arslan:hayır.asistanım.bir balo vardı da,orda içkiyi biraz fazla kaçırdı. Duygu:ben sarhoş değilim.kafayı falan bulmadım ben. Arslan:tabi canım,kesinlikle(!) Barmen:burada sarhoş olanların yarısı sarhoş olduğunu inkâr eder zaten. * (Azze ve mine evde televizyon izlemektedir.) Mine:ay şu kanalı değiştirir misiniz lütfen? Azze:bir evde büyüklerin sözü geçer. (kapı çalar.azze açar.) Azze:ne olmuş zenana? Suat:bir şey olmadı.sadece çok yoruldu ve uyuyakaldı. Azze:buyurun içeri. Suat:revan uyudu mu? Azze:çoktan uyudu.sizi beklicek hali yoktur ya. (mine suatın zenanı kucakladığını görünce) Mine:ne olmuş,kafayı mı bulmuş? Suat:hayır,uyuyakaldı mine. (suat zenanı yukarıya çıkarır.) * (Duygu ve arslan kahvelerini içmektedirler.duygu biraz bitkindir,uyudu uyuyacaktır.) Duygu:gidelim mi? Arslan:olur. Duygu:beni eve götürün.ama benim evime. Arslan: (gülerek)tabi senin evine götürücem,kedi evime götürücek halim yok ya. (barmen onları dinlemektedir.) Duygu:sizden her şey beklenir de o bakımdan. Arslan: (barmene)asistanımda pek dürüsttür. Barmen:belli belli. * (arslan duyguyu eve getirir.kapıyı çalar,gökçe açar.) Gökçe:hoş geldiniz arslan bey,içeri girsenize! (arslan içeri girer.) Arslan:banyo ne tarafta?yüzünü yıkarsam kendine gelir. (Ahmet atılır.) Ahmet:sizi buralara kadar yorduk.biz ilgileniriz gerisiyle. Arslan:sen karışma bıyıklı,banyo nerde onu söyleyin. Gökçe:üst katta,koridorun solunda. (neyse ne,arslan yukarı çıkar.ahmet de arkasından konuşur.) Ahmet:’’sen karışma bıyıklı.’’ Gökçe:aman,sende… *** (BANYODA) (Arslan duyguyu duşakabine sokmuş ıslatmaktadır.) Duygu:aaaa!!!!!ne yapıyorsunuz arslan bey?!!!!üşütüp hasta olucam sonra. Arslan:tamam,benden sana on gün izin.eğer hasta olursan on gün evde yatarsın. Duygu:ya izin falan istemiyorum ben.çok soğuk!!! Arslan:sabret biraz. (o esnada bir bakışma gerçekleşir.) Duygu: (sessizliği bozarak)artık çıksanız iyi olur,giyinicem de. Arslan:tamam,sakin ol. (çıkarken duyguya bakar.) Bölüm Soruları -Arslan ve duygu ilişkisi ne zaman başlar? -Dna çözülümü testi nasıl sonuçlanacak? -Her konudan tartışma çıkarabilen çiftimiz arslan ve duygu bayramda nasıl bir polemiğe girecekler?

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 10:58 pm


	------------------------45.Bölüm FRAGMANI------------------------------------ Eylül:senden değil. Levent:ne? Eylül:bebek senden değil. * Arslan:elimi öp bakalım. Duygu:anlamadım? Arslan:ben senden büyüğüm,unuttun mu? * Ela:nasıl yani?eylül... *** Arslan:ben seni seviyorum duygu. Duygu:ben de seni seviyorum. Arslan:benimle evlenir misin? Duygu:evet!!!!! DOKTORLARIN HAYATLARI BAYRAM ÖZEL BÖLÜMÜYLE KARŞINIZDA OLUCAK... Yorumlarınızı Bekliyorum...

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:01 pm


	-----------------ANKET--------------------------- Senaryoma Melekler Korusun Dizisi Oyuncularının Bazıları Eklensin mi,Eklenmesin mi? -eklensin -eklenmesin

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:02 pm


	____BAYRAM ÖZEL____45.Bölüm____BAYRAM ÖZEL___ Ela FONDA; Aşk…onun için yapamayacağınız bir şey yoktur.mevsimler geçse de onu unutamaz,hep seversiniz.işte aşk böyle bir şey.herkes bilmez nasıl olduğunu.ama öğrenecekler er ya da geç herkes aşkın ne demek olduğunu… (balo gecesinin üstünden bir gün geçmiştir.asistanlar aceleyle evden çıkarlar.) Ela:gestapo bizi öldürücek.. Duygu:çok mu geç kaldık? Ela:saat tam 08:10 olduğuna göre gerisini sen düşün. Duygu:on dakika geç k almak ne demek!kesin bizi öldürücek. Güney:idam ettiricek. Birkan:daha kötüsünü de yapabilir. * (Fikret deskte sinirli bir şekilde bağırmaktadırlar.) Fikret:şaşkın asistanlarımı gören oldu mu? Sevda:daha gelmediler Fikret hanım. Fikret:bundan sonra da gelmesinler zaten! (asistanlar aceleyle apar topar gelmektedirler.) Fikret:siz nerde kaldınız ha!!! Duygu:hocam,biz… Fikret:her neyse,sen arslan beye,zenan suat beye,ela levent beye,Birkan melike gökçe ve güney acile,Ahmet ve aysun piskiyatri katına. Aysun: (mırıldanarak)yine mi? Fikret:evet küçük hanım,yine.bir sorun mu var?hey allahım ya rabbim! * (kapı çalar.) Arslan:gir!!! Duygu: (kısık ve yorgun bir sesle)kahveniz arslan bey. Arslan:Senin neyin var?iyi misin? Duygu:bilmem,kötü mü görünüyorum? Arslan:sesin hiç iyi değil.ayrıca yüzün kıpkırmızı. Duygu:hiç farkında değilim. (arslan ayağa kalkar ve duygunun başına elini koyar.) Arslan:ateşin de var. (tam o pozisyonda bakışırlar.duygu yine sessizliği bozar.) Duygu:benim hasta dosyalarına bakmam lâzım. (duygu gider.arslan ise her zamanki gibi arkasından hayran budalası gibi bakakalır.) * (Suat ve zenan deskte konuşmaktadırlar.) Zenan:yarınki oto transplantasyon ameliyatını hangi saate ayarlayayım? Suat:saat,15:34’e ayarla. Zenan:ayarladım bile. Suat:Sen ne kadar hızlısın bakalım!bugün böyle oluşunun sebebi ne? Zenan: (gülümseyerek)yok bir şey.sen de her şeyden şüpheleniyorsun ama! Suat:yo,şüphelenmedim.sadece merak ettim. (birbirilerine gülüşürlerken aysun gelir.) Aysun:koklaşmanızı bölmek istemem ama acilde kardiyak arest vakası var. (aysun gider.) Zenan:şuna da gıcık oluyorum. Suat:aman zenan,boşver. * (levent koridorda beklemektedir.ela gelir.) Ela:dna çözülümü sonuçları belli oldu mu? Levent:bilmiyorum.iki saattir kimse çıkıp da bir şey söylemedi. (eylül suçlu ve pişman bir şekilde çıkar.) Eylül:Senden değil? Levent:ne? Eylül:bebek senden değil.özür dilerim.ben,seni canımdan daha çok sevdiğimi sanmışım.ama canımı bile tehlikeye atamadım senin için.her şey için çok özür dilerim.bir daha sizi rahatsız etmicem.beni affeder misiniz? Ela:biz seni affediyoruz ama sen de bir daha bizimle uğraşma. Eylül:ben,burada kalmicam.başka bir hastaneye gidicem.bütün iyiliklerin için sağol levent. (eylül tam giderken…) Ela:peki kimden? Eylül:nasıl? Ela:bebek kimden? Eylül:aslında bebek diye bir şey de yoktu.ben ultrason ayarlarıyla oynama yapmıştım.bunun için de ayrıca özür dilerim.(koşarak gider.) * (duygu ve ela deskte dosya doldururken konuşmaktadırlar.) Ela:düşünsene,bir daha sizi rahatsız etmicem,bu hastaneden de gidiyorum dedi. Duygu:bu çok güzel bir haber.bu arada yarın bayram,ne yapmayı düşünüyorsun? Ela:sen bu akşam alışverişe çıkabilir misin? Duygu:tabi.sen de gelsene. Ela:ben leventle teknede biraz kalıp gelirim. Duygu:geç kalma sakın. Ela:merak etme geç kalmam.ben laboratuara gidiyorum. Duygu:görüşürüz. Ela:bu arada,senin yüzün kıpkırmızı. Duygu:ya herkes bunu söylüyor bugün,ben iyiyim. Ela:iyi,peki.hadi görüşürüz. Duygu:görüşürüz. * (kapı çalar.) Arslan:girin! Mihrace:uzun zaman görüşemedik,bir uğrayayım dedim. Arslan:meşgulüm,ne istiyorsan çabuk söyle. Mihrace:bak arslan!bana böyle davranamazsın.çünkü… Arslan:çünkü ne?!!! Mihrace:çünkü…bak ben sana karşı hoşgörülü biri olabilirim ama içim kan ağlıyor. Arslan:Sen manyak mısın?sanki sevgiliymişiz de ayrılmışız gibi konuşuyorsun.bir ilişkiydi,oldu bitti. Mihrace:sana göre öyle olabilir ama benim için çok özel bir zaman dilimiydi.bak,başkasını sevdiğini söyledin.bu kişi duygu olabilir mi? Arslan:hayır. Mihrace:o zaman kim? Arslan:mihrace!bu seni hiç ilgilendirmez.benim hayatım seni zerre kadar ilgilendirmez. (arslana çağrı gelir.) Arslan:şimdi senin duygu sömürgelerini dinlemekten daha önemli işlerim var izin verirsen. (arslan gider.mihrace ise çok sinirlenmiştir.) * (arslan acildedir.) Duygu:22 yaşında erkek hasta.araç içi trafik kazası.başı cama çarpmış ve derin yaralar oluşmuş.başının içinde cam kırıkları olabileceğinden şüpheleniyoruz. Levent:hemen emara alınsın. Arslan:durun!ilk önce cam kırıklarının beyne ulaşıp ulaşmadığına bakmam gerek. Levent:bunun için zamanımız yok. Arslan:bak,şuan kontrol etmezsem estetik olarak geri dönüşü olmayabilir. Levent:peki bu kontrol ne kadar sürer? Arslan:sadece beş dakikamızı alır. Levent:sadece beş dakika. Arslan:tamam.duygu,dikiş setini getir. Duygu:peki arslan bey. * (Ahmet ve aysun piskiyatri katındaki bir hastanın odasına girerler.) Aysun:ay meraba embiye hanım,nasılsınız?neler yapıyorsunuz,sıkılıyor musunuz? Ahmet: (aysunun kulağına)hastayla kadın günündeymiş gibi konuştuğunun farkında mısın? Aysun:sana ne?iyiser ol biraz. Ahmet:polyanna nolucak?embiye hanım bugün nasıl oldunuz?ağrınız var mı? Embiye:iyiyim. * (akşam olmuş,ela leventin teknesindedir.ela başını leventin omzuna yaslamış konuşmaktadırlar.) Ela:bugün çok zor bir gündü. Levent:benim için de en az senin kadar zordu.birincisi,seni göremedim. Ela:Allah Allah!beni görmeden yaşayamıyor musun? Levent:maalesef. Ela:neden maalesef? Levent:seni her dakika görmek zorunda kalıyorum da ondan. Ela:yani aslında beni görmek istemiyorsun ama görmek zorundasın öyle mi? Levent:evet(!) (ela ona ters ters bakar.) Levent: (gülerek)şaka yaptım.ben seni görmeden yaşayamıyorum,çünkü her anım seni düşünmekle,seni sevmekle,sana aşık ve hayran olmakla geçiyor. Ela: (gülümseyerek)ya,öyle mi? Levent:bu sefer ciddiyim. (karşılıklı gülerler.) * (duygu alışveriş merkezinde,elinde arabayla dolaşmaktadır.tam süt ve süt ürünleri reyonuna girmiştir ki…o sırada arslan da ordadır.duygu ona görünmeden geri dönmek ister fakat artık çok geçtir.çünkü arslan duyguyu görmüştür.) Arslan: (gülümseyerek)kaçmana gerek yok duygucum. Duygu:a…arslan bey(!)yok,ben kaçmıyordum. Arslan:kaçıyorsun. Duygu:hayır! Arslan:sen de mi buradan alışveriş yaparsın? Duygu:bazen.neyse,hoşçakalın. Arslan:nereye? Duygu:alışverişim bitti ve evime gidiyorum.tabi beni lâfa tutmazsanız. Arslan:istersen seni bırakabilirim. Duygu:yok,teşekkürler. Arslan:sen bilirsin.ama makalen hazır. Duygu:nasıl? Arslan:basbayağı hazır.o gün yemekte konuşamadık ama ben senin yerine hazırladım. Duygu:siz,ciddi misiniz? Arslan:hem de hiç olmadığım kadar. Duygu: (bezgin)peki bunun için benden ne istiyorsunuz? Arslan:seni eve ben bırakırım.eve gitmeden bana uğrarsın,ben de sana makaleni veririm. Duygu:ama o makaleyi sadece siz yazdınız.emeğim olmayan bir şeyi kullanamam. Arslan:hayır,sadece ben yazmadım.o makale,senin yaptığın ameliyatların anlatımından ibaret.yani yine sen yazmış oluyorsun,değil mi? Duygu:evet. Arslan:arabam şu tarafta,(elini duygunun omzuna atarak)hadi gidelim. Duygu: (omzunu kenara çekerek)böyle gitsek daha iyi olur. (arslan güler.) * (ela kapıyı anahtarla açar.salonda gökçe,melike,Birkan,güney ve Ahmet belgesel izlemektedir.) Ela:selam millet! Güney-Gökçe-Melike:selam! Birkan:vallahi yedi. Ela:ne? Birkan:penguen balığı yedi. Ahmet: (bezgin ve keyifsiz bir şekilde)sence de bu gayet doğal bir şey değil mi? (Ela odasına çıkar.) * (arslan,evinin kapısını açar.duygu çekingen bir şeklide donakalır.aynı zamanda isteksizdir.) Arslan:girsene! Duygu:ben… Arslan:hadi. (duygu yavaş adımlarla içeri girer.) Arslan:otursana! Duygu:yok,ben… Arslan:otur. (duygu oturur.) Arslan:ne alırsın?çay,kahve,şarap,meyve suyu. Duygu:kahve. Arslan:sütüm de var(!) Duygu:arslan bey! Arslan:sadece şakaydı. Duygu:çok kötü bir şakaydı. Arslan:ne yani?yalan mı?sürekli bir şeylerden tedirginsin.hiç kimseye,hiçbir şeye güvenmiyorsun.her şeyden rahatsızsın.her şeyden şikâyetçisin. Duygu:ben mi? Arslan:ben(!)tabiî ki de sen.bir asistan için fazla isyankâr ve önyargılısın. Duygu:hayır,değilim. Arslan:öylesin. Duygu:fazla zamanım yok arslan bey.ama zamanım olursa söz veriyorum sizinle bu konuyu tartışıcam. Arslan:yani sen diyorsun ki,bunu daha sonra yapıcağımız açık oturum konuşmasına saklayın. Duygu:aynen öyle. Arslan:o zaman ben senin sütünü getireyim(!) (duygu ters ters bakar.) Arslan:tamam,şakaydı.kahveni nasıl içersin? Duygu:sütlü ve şekerli. Arslan:hemen getiriyorum. * (ela hariç herkes belgesel izlemektedir.ahmet,dakika başı saate bakmaktadır.ela aşağıya iner.) Ela:ben mutfaktan bir şeyler alıyorum.siz bir şey istemez misiniz? Birkan:ben bir kola alıyım. Gökçe-Melike:ben de… Güney:e ben de alayım bari. Ela:Ahmet? (Ahmet dalgındır.) Ela:Ahmet! (duymadığını görünce diğerleriyle kaş göz işaretiyle harekete geçerler.) Hersi Birden-ahmet! Ahmet:ne,ne oldu? Birkan:bize bir şey olduğu yok.sana bir şeyler olmuş belli ki. Ela:sen ne alırsın Ahmet?mutfağa gidiyordum da. Ahmet:ben bir şey almayayım. Ela:iyi,peki.(mutfağa girer.) Ahmet: (mırıldanarak)nerde kaldı bu ya? Güney:bir şey mi dedin? Ahmet:yok,siz izleyin belgeselinizi. * (arslan elinde kahve salona gelir.) Arslan:buyur,kahven. (duygu alır ve kahvenin içini koklar.) Arslan:keşke uğur dündarı da getirseydin. Duygu:anlamadım? Arslan:kahvemi teftiş ediyorsun da. Duygu:yok,o yüzden teftiş etmiyorum. Arslan:ama bir nedenle teftiş ediyorsun öyle mi? Duygu:sizin içine bir şey koymadığınızı nerden bileyim. Arslan:a..evet,içinde morfin var(!)bilinç altını yüzüstüne çıkarmak için böyle bir plan kurdum(!) Duygu:hayır,ben ondan bahsetmiyorum.yani alkol falan olabilir. (arslan bir kahkaha atar.) Arslan:sen beni nuri alçoyla karıştırdın heralde. Duygu:yo,siz arslan ibrahimoğlusunuz.ben sizi biriyle karıştırmadım.ama ona karakter bakımından benzemiyor da değilsiniz hani. Arslan:ne diyeyim,sen beni güldürdün Allah da seni güldürsün. (Duygu tedirgin bir şekilde kahveyi yudumlar.) Arslan:korkma,içinde kahve,süt ve şeker dışında bir şey yok. * (sabah olur ve herkes desktedir.fikret gelir.) Fikret:evet,öncelikle iyi bayramlar.şimdi… (derken aysun fikretin elini öpmeye yeltenir.) Fikret:dudaklarını elimden çekersen iyi olur doktor aysun.çünkü o kadar yaşlı olduğumu düşünmüyorum. (aysun geri çekilir.herkes kıkırdamaktadır.) Fikret:evet,duygu arslan beye… Ahmet:yine mi? Fikret:ben duyguya söylemiştim Ahmet. Ahmet:biliyorum hocam. Fikret:o zaman bırak da duygu yakınsın Ahmet:affedersiniz hocam. Fikret:melike,güney,Birkan,gökçe ve Ahmet acile.aysun mihrace hanıma. Aysun:oh,nihayet. Fikret:bir şey mi dedin,tam ben duyamadım da… Aysun:yok hocam,ben… Fikret:her neyse herkes dağılsın.(tam herkes dağılırken cerrahlar takımı gelir=)) Suat:iyi bayramlar… Arslan:iyi bayramlar Levent:bizim söylememize gerek yok sanırım. Haldun:tekrar tekrar söylemenin bir anlamı yok zaten.e hadi öpüşün,bayramlaşın. (asistanlar birbirilerine sarılır,cerrahlar el sıkışır,hoşbeş ederler.) Arslan:evet duygu,bekliyorum. Duygu:ah,pardon…(el sıkışır.) Arslan:yo,elimi öp bakalım. Duygu:anlamadım? Arslan:ben senden büyüğüm,unuttun mu? Güney:evet,kameralı telefonu olan arkadaşlar,telefonlarını hazırlasınlar. Birkan:bu anı ölümsüzleştirmeliyiz. Aysun:kesinlikle… Duygu:kusura bakmayın,hevesinizi kursağınızda bırakıcam arkadaşlar ama,ben arslan bey elini öpmem. (diyerek acile gider.arslan gülerek bakakalır.) Haldun:e…arslan,başka bayrama artık. (suat ve levent kıkırdarlar.) Jülide:a…ben olsaydım da öpmezdim.yani bu büyüklükten sayılmaz ki. Arslan:nasıl yani?o 25 yaşında,ben 37 yaşındayım.aramızda hemen hemen on küsür yaş var. Jülide:insan bir yaştan sonra el öpmeyi bırakıyor arslan.yani en azından çok yaşlı olmadan duygu senin elini öpmez.estetik cerrahı olduğuna göre,o zaman da hiç gelmicek demektir. * (ela ve duygu acildedir.) Duygu:eylül istifasını vermiş. Ela:nasıl yani eylül… Duygu:yoksa sen biliyor muydun? Ela:bize söylemişti ama ciddi olduğunu hiç sanmamıştım. Duygu:hep de benden saklarsınız zaten. *** (arslan odasında,köşedeki uzun koltukta kestirmektedir.rüya görür.) ‘’Arslan:duygu…ben seni seviyorum duygu. Duygu:ben…ben de seni seviyorum. Arslan:benimle evlenir misin? Duygu:evet!’’ (arslan uyurken gülümsemektedir.kapı çalar ama farkında bile değildir.ahmet içeri girer.) Ahmet:arslan bey!arslan bey!!! (arslan hafif irkilerek uyanır.) Arslan:ne var bıyıklı? Ahmet:acilde bir hasta vardı da,çağrı attık duymadınız. Arslan:tamam,ben geliyorum. Bölüm Soruları -Arslanın gördükleri bir işaret mi? -Mihracenin derdi ne? -Aysun levente aşık mı oluyor? -Ayberk neler yapacak? -Bilge ortalarda yok ama planı ne? -Ahmet duyguya aşık mı oluyor?yoksa bu hasanın elaya duyduğu gibi bir hayranlık mı?

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:02 pm


	Aşk Böyle Bir Şey Olsa Gerek... ...DOKTORLARIN HAYATLARI...

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:03 pm


	Doktorlar 46.Bölümle Soluğunuzu Kesmeye Tam Gaz Devam Ediyor...

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:07 pm


	46.Bölüm (sabah olmuştur,herkes işine başlamıştır.arslan konferansta,suat ise izinlidir.asistanlar deskte görev dağılımını beklerken her zamanki gibi dedikodu peşindedirler.) Güney:piskiyatri katındaki hatun ne kadar güzeldi,bir görseydin… Ahmet:umrumda bile değil.elin kızlarıyla hiç işim olmaz.zaten derdim başımdan aşkın. Güney:aa ne oluyor be!sen eskiden bu muhabbetleri çok severdin. Ahmet:artık sevmiyorum. Birkan:ben sana nedenini sonra anlatırım. Duygu:ya ela,sence ben çirkin biri miyim? Ela:bu da nerden çıktı şimdi? Duygu:böyle dediğine göre kesin çirkinim. Zenan: (her zamanki ciddiyetini takınarak)hatırlatayım,burası bir hastane,podyum değil. Duygu:ben de unuttuysan sana hatırlatayım,biz de bir kadınız sonuçta. Melike:aman ya,senden güzeli var mı bu dünyada? Duygu:o kadar da değil. Gökçe:yani güzelsin işte,bundan ötesi var mı? (bu sırada Fikret gelir.) Fikret:zenanın deminki lâfına katılıyorum.eğer doktorlar güzellikleriyle veya yakışıklılıklarıyla seçilmiş olsaydı ben çöpçü olurdum. Duygu:estağfurullah hocam,ne diyorsunuz?siz çok genç ve güzelsiniz. Ahmet:duyguya katılıyorum,hatta o kadar gençsiniz ki,bizi bile gömersiniz. Fikret:biraz daha konuşursan seni gömücem zaten.siftahı seninle yapmamı istemiyorsan kes sesini ve beni dinle.ahmet ve güney acile,melike dosya işine,zenan levent beye,,duygu,ela,gökçe ve Birkan benimle vizite gelsin. Duygu:ama hocam arslan bey kızmasın sonra? Fikret:kızamaz,çünkü konferansta. Duygu:anladım. Fikret:anladıysan fırlamalısın,hadi arkadaşlar!bana ruh değil cerrah lâzım.evet aysun sen de bizimle vizite gelirsen sevinirim. * (kapı çalar.) Levent:gir! Zenan:levent bey,bugün asistanınız benim. Levent:Fikret ve diğerleri hasta turuna başladılar mı? Zenan:evet. Levent:o zaman onlara yetişmeliyiz,hadi. (Giderler…) * (Fikret ve diğerleri hasta turundadırlar.) Fikret:kim anlatacak? Birkan-Duygu-Gökçe:32 ya… Fikret:anlaşıldı,gökçe anlatsın. Gökçe:32 yaşında bayan hasta,beyninde çökme kırığı saptandı.daha önce tümör için ameliyat olmuş. Fikret:evet,levent beye haber… (derken içeri levent ve zenan girerler.) Levent:ben haberi aldım bile.evet,duygu ve ela tomografi ve emar işlemleriyle ilgilensinler. Aysun-Birkan:ben! Fikret:siz de benimle vizite devam ediyorsunuz. * (ela ve duygu hastanın odasından çıkarlar.bu sırada arslan gelmiştir.duygunun arkası arslana dönük olduğundan onu görememiştir.arslan arkasından ona seslenir.) Arslan:duygu!bekler misin? Ela:sen bekle,ben de tomografi odasını hazırlatayım. Duygu:tamam. Arslan:duygu,hazırlan. Duygu:bir dakika!neye hazırlanayım? Arslan:benimle konferansa geliceksin.beni asiste ediceksin. Duygu:ama ben levent bey… Arslan:leventle ben konuşucam,evet git ve hazırlan. Duygu:ne zamana yetişmeliyiz? Arslan:saat kaç? Duygu:10:06. Arslan:12:00 uçağına yetişmeliyiz. Duygu:ne?!!!!uçak mı?arslan bey,nereye… Arslan:ankaraya gidiyoruz ve hemen hazırlan.fazla vaktimiz yok. Duygu: (tedirgin bir şekilde)tamam.akşama dönemez miyiz? Arslan:akşama dönmemiz imkânsız.korkma,tatile çıkmıyoruz,konsorsyuma gidiyoruz.o yüzden ayrı odalardan olacağımıza kesinlikle emin olmalısın. Duygu:tamam,ben o zaman hazırlanayım. * (ela ve levent tomografi odasında hastaya bakmaktadırlar.) Levent:şurdaki çökme kırığını görüyor musun? Ela:evet.muhtemelen kırıktan dolayı epidural hemotom oluşmuş. Levent:yani? Ela:yani beynin alt tabakası zarar görmüş ve sorun şu ki biran önce ameliyata alınmadığı taktirde her dakika beyin kanamasından hastayı kaybedebiliriz. Levent:o zaman ne duruyoruz?ameliyata hazırlanalım. Ela:e duygu? Levent:duygu arslanla konferansa gitti. Ela:vay!iki aşık yan yana… Levent:siz de magazin muhabiri gibisiniz yani.asıl aşıklar biziz. Ela: (gülümseyerek)evet,biziz… * (duygu,koridorda deli danalar gibi koşturmaktadır.deske gelir.) Duygu:arslan bey nerde,gördün mü? Sevda:hayır da ne oldu?acil bir şeyse… Duygu:yok,değil.ben onu bulurum. * (kapı çalar.) Arslan: (gayet sakin bir şekilde)girin!!! Duygu: (apar topar içeri girer.)geç kalmadım umarım? Arslan:Erken bile geldin.doğrusu bir kadının bu kadar sürede çok iş başarmış olmasına şaşırdım. Duygu:ben bir kadın değilim arslan bey.ben duyguyum. Arslan:ha,doğru,sen uzaylısın ya,bir an aklımdan çıkmıştı. Duygu:arslan bey! Arslan:hazırsan çıkalım.tartışıcak vaktimiz yok.ama çok istiyorsan sonra tartışırız.şimdi gitmeliyiz. (çıkarlar.çıkarken duygu duraklar.) Duygu:arslan bey,uçağa binmek zorunlu mu? Arslan:neden?korkar mısın? Duygu:yok yani…beni uçak tutar. Arslan:senin için çok üzüldüm ama hemen yetişmek için başka bir yöntem geliştirilmedi.o yüzden birkaç saat dayanmalısın.ayrıca kaliteli bir seyahatle bile seni memnun edemediğime göre sevgili nankör asistanım,sen iflah olmazsın. Duygu:ama arslan bey bakın… Arslan:hadi gidiyoruz. Duygu:bilmediğiniz şeyler… Arslan:geç kalıyoruz duygucum…oturup seninle dertleşmeyi çok isterdim ama görüyorsun ki yetişmemiz gereken bir uçak var… (duygu tedirgin bir şekilde koridorda arslanın yanından ilerler.) * (kapı çalar.) Levent:gir! Ela:benim.boş zaman bulup buraya gelmeyi bekledim.ben giyomla boşanıcam ya… Levent:evet? Ela:işte onun için onun buraya gelmesi… Levent:katiyen olmaz! Ela:levent!beni dinler misin?seninle sağlıklı bir diyalog kurmaya çalışıyorum. Levent:peki,affedersin,bir an kendime mukayet olamadım. Ela:bunun için gelmesi gerek.yani üçümüz oturup konuşmalıyız. Levent:üçümüz? Ela:sen,ben,giyom. Levent:yani benimle de konuşmak istiyor öyle mi? Ela:evet. Levent:anlıyorum.tamam,peki.gelsin de konuşalım. Ela:yarın burada olur.uçağa binmiş bile. Levent:Allah sonumuzu hayretsin. Ela:levent!abartma. Levent:tamam,tamam. * (Arslan ve Duygu hava limanın dalardır.uçağa girerken arslan aceleleri olduğu için bir çırpıda girer.duygu ise yavaş ve korkak adımlarla gider.) Arslan:hadi duygu! Duygu:tamam… (duygu,böyle dediği halde korkusunu yenememiş,hala yavaş yavaş alışmaya çalışmaktadır.arslan dayanamaz ve duyguyu kolundan uçağa çeker.duygu irkilir.) Arslan:sana ne oluyor? Duygu:bende uçak fobisi var. Arslan:tamam.elimi tut. Duygu:ne? Arslan:duydun.korkunu yenmen için elimi tut. (duygu biraz tedirgin arslanın elini tutar.) Arslan:işte böyle.şimdi sakin ol. (yerlerine geçerler.zaten yerleri yanyanadırlar.duygu hala biraz tedirgindir ve arslan onu sakinleştirmek için elini tuttuğunu fark etsin diye hfif sıkar.duygu arslana bakar.) Duygu:bakın ben sakinim.ordan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama ben sakinim. Arslan:iyi o halde.benim için sorun yok. (diyerek elini çeker.duygu ise korkudan ölmektedir ve bir atakla yeniden arslanın elini yakalar ve tutar.arslan ona gülümser.) *** (Haldun elinde telefon dekse gelmiştir.) Haldun:levent ve arslanı gördün mü? Sevda:levent bey odasında,arslan bey de konferansa gitti. Haldun:duyguyla beraber mi? Sevda: (merakla)evet.bilmiyor muydunuz? Haldun:iki saattir arslanı arıyorum,ulaşamıyorum. Bölüm Soruları -Duygu ve Arslana bir şey mi oldu? -Levent,Ela,Giyom üçlüsünün konuşmaları nasıl geçecek?

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:08 pm


	47.Bölüm part 1 (duygu ve arslan uçaktadırlar.) Arslan:iyisin değil mi? Duygu:şimdi daha iyiyim. Arslan:e...boşuna kadınların cazibeme dayanamıyorlar.çünkü gerçekten de öyle... Duygu:hemen havalara girmeyin rica ediyorum. (arslanın telefonu çalar.) Arslan:Alo! Haldun:arslan sen nerdesin? Arslan:Biz duyguyla uçaktayız. Haldun:Seni yüzlerce aradım. Arslan:duymamı olabilirim. Haldun:Bir sorun yok değil mi? Arslan:yok,neden olsun ki? * (Levent ve Ela giyomu beklemektedirler.) Levent:nerde kaldı bu adam? Ela:sabır levent sabır.sabır en büyük erdemdir aşkım. (Giyom gelir.) Giyom:meraba. (el sıkışırlar,hoş beş derken olayları konuşmaya başlarlar.) Giyom:ela,sen benimle boşanmayı hangi amaçla istedin? Ela:ne bakımdan? Giyom:yani beni sevmediğin için mi,yoksa leventi sevdiğin için mi? Ela:ben,leventi seninle evliyken bile sevdim giyom.bu yüzden bunu senden saklamıyacağım. Giyom:ben bunu biliyordum zaten.ama ikinizin yanında da söylüyrum,boşanmaya hiç niyetim yok. Levent:ne?!!! Ela:levent sakin ol. * (bizimkiler kafeteryadalardır.) Ahmet:buranın en çok kahvesini seviyorum yani. Birkan:ben melikeyi çok seviyorum şahsen.hani burda tanıştık ya... Güney:aman!aşk nedir ki oğlum? Birkan:tabi,doğru.ne demiş ünlü çapkınlarımız,aşk bir sudur,iç iç kudur... Ahmet:bence gerçek aşk var... Güney:sahi,senin durumun nedir? Birkan:sorma,onun durumu vahim.kara sevdaya kapılmış. Güney:iyi de kime? Birkan:Duyguya. Güneyne?!!!bir dakika,şu arslan beyin asistanı,bizim duygu... Ahmet:ne o?yoksa sen de mi aşıksın ona? Güney:manyak manyak konuşma be!yani sen ev arkadaşına mı aşık oldun? Ahmet:hıhı... * Levent:ne sakin olucam ya?sen ne dediğinin farkında mısın? Giyom:gayet tabi farkındayım.beni aldatan sizsiniz.daha boşanmadan sevgili oldunuz.bir de size ödül mü vermem gerekiyor? Levent:bana bak!!! Ela:levent,sakin ol. * (arslan ve duygu uçaktan inerler.) Arslan:yolculuk nasıldı? Duygu:fena değil. Arslan:korkunu yendin mi peki? Duygu:sanmıyorum.hiç değilse bayılmadım. Arslan:daha önce bayılır mıydın? Duygu:bir çok kez... Arslan:Sen de amma zayıf bünyeliymişsin. Duygu:ayrıca uçak benim midemi de bulandırır. Arslan.sende de yok yok yani.hangi korku biçimini arasan var. (= REKLAMLAR...=) Devamı Yarın...

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:09 pm


	☆•:´¨`:•. 47.Bölüm part 2 ☆•:´¨`:•.☆•:´¨`:•. Duygu:arslan bey!dalga geçmeyin lütfen.zaten bu fobiler benim için çok zor…bir de siz üzerine tüy dikmeyin. Arslan:tamam,pardon,özür dilerim. Duygu:şimdi konferansımıza gidelim. Arslan: (duyguya yol vererek)bayanlar önden… (giderler…) * (levent ve giyom tartışmaktadırlar…) Levent:bak!sen istesen de istemesen de bu boşanma davası olucak ve ela senden boşanıcak.ela seni sevmiyor tamam mı? Giyom:olabilir.ama ben onu seviyorum. Levent:bak seni elimden kimse kurtaramaz tamam mı?sakin bir insan olabilirim ama sevdiğim insanları üzecek olursan seni öldürürüm. Ela:levent,sinirlerine hakim ol. Levent:tamam,ben sakinim. * (duygu ve arslan konferanstadırlar.konferans bitmiş,konferans adına verilecek küçük yemeğe geçilmiştir.arslan ve duygu bir köşede konuşmaktadırlar.) Arslan:konferansta çok başarılıydın.benden sonra en iyi plastik cerrahı sen olucaksın,eminim. (derken yanlarına birkaç adam gelir.) a-meraba arslan.konferansta çok başarılıydın. b-o her zaman başarılıdır. a-yanındaki sevgilin mi? Duygu:şey…aslında… Arslan:evet.o da doktor.asistanım. (duygu arslana sinirli sinirli bakar.arslan da kazandığı zafer adına ona küçük bir gülümseme armağan eder.) * (giyom gitmiş,ela ve levent oturmuş kara kara düşünmektedirler.) Levent:yarım geliceğini söylemiştin. Ela:ben de öyle biliyordum ama… Levent:ama mutluluğumuz bölmeye o kadar meyilliymiş ki,hemn geldi. Ela:ne yapıcaz bilmiyorum gerçekten.hiç böyle kapana kısılmamıştım. Levent:ben de…aman o ne derse desin,avukat falan tutarız yine de ondan boşanmanı sağlarız.sen kendini sakın üzme aşkım… Ela:levent,ben seni çok seviyorum. Levent:ben de bitanem. (sarılırlar…) * (Arslan ve duygu otelin resepsiyon bölümündedirler…) Arslan:bize iki oda lütfen… (duygu ise telefonda konuşmaktadır.) Duygu:tamam annecim,tamam terlemicem…ya anne sokakta oynamaya gelmedim,konferansa geldim anne,niye terleyeyim?hayır!abime verme. (öte yandan oda anahtarlarını almak için bekleyen arslan gülerek onu dinlemektedir.) Duygu:of…alo abi!nasılsın?ya,ya…ben de iyiyim.tabi,terlemem…hadi benim kapatmam lâzım…hoşçakalın… (duygu telefonu kapatır,arslan ona sırıtarak bakmaktadır.) Duygu:gülmeyin lütfen!!!sizinle sonra görüşücez… * (asistanlar soyunma odasındadırlar…) Aysun:ben şişmanladım mı? Zenan:ne alâka?Allah Allah!burası hastane.podyum veya lise değil! (aysun bozulmuş bir şekilde gider.) Melike:nasıl kızdı ama!sinirinden çatladı ama bir şey diyemedi. Gökçe:ister misin mihrace ablasına söylesin? Birkan:’’abla bana kızdılar(!)’’ Zenan:aman,isterse yedi sülalesine söylesin!çok da umrumdaydı! Melike:biliyor musun zenan,bazen bu açık sözlülüğün çok hoşuma gidiyor. (herkes gülüşür.istanbul manzarasıyla sabah olur…) * (duygu ve arslan yeniden uçaktadırlar.ve yine eleledirler.) Duygu:arslan bey!neydi o konferanstaki haliniz? Arslan:ne yaptım ki?küçük,beya bir yalan… Duygu:Arslan bey!!!adamlara sevgili olduğumuzu söylediniz. Arslan:e…ne var bunda? Duygu:Allah’ım ya rabbim ya! Arslan:bak şuan bana muhtaçsın duygucum ona göre.elimi bıraktığım anda… (elini çekecekken duygu yeniden tutar. Ve…) Duygu:tamam tamam.şimdilik böyle olsun.bu konuyu sizinle daha sonra konuşucaz… (arslan zevkinden dört köşe olur.duygunun elini daha bir samimi tutar…) Duygu:sırnaşmayın isterseniz…bu kadarına da ölsem müsaade edemem… * (asistanlar kafeteryadadırlar…) Gökçe:bence cerrahlık bize göre değil. Melike:nedenmiş?yoksa mankenlik mi sana göre olur majesteleri? Gökçe:ya siz hiç bizimki gibi bir eğitim hastanesi gördünüz mü?şahsen ben görmedim…uzmanlar ayrı bir manyak,asistanlar ayrı bir manyak… (derken duygu gelir.) Duygu:herkes kendi havasında,değil mi? Gökçe:a…duygu?sen de nerden çıktın? Duygu:geldim işte.dün gittim,bugün geldim… Melike:hoş geldin… Birkan:heralde bizim söylememize gerek yok…anladın sen bizi… Duygu:anladım,anladım… Ahmet: (merakından sorar ama aynı zamanda belli etmemeye çalışır…)e…neler yaptınız? Duygu:anıtkabiri gezdik(!)Ahmet sen beni duymadın galiba…ben giderken konsorsyuma gidiyorum dedim,okul gezisine değil.işte,konferans bitti,bir gece otelde kaldık,geldik. Ahmet:aynı odada kalmadınız değil mi? Duygu:Ahmet!istersen saçmalama!heralde aynı odada kalmadık… Gökçe:yok bi de kalsalardı.sen manyak mısın Ahmet?duyguyu tanıyamadın mı? Birkan: (gökçenin kulağına)o başka bir nedenle soruyor,anlasana… Gökçe:hi… Duygu:ne hi…?ne oluyor ya? Gökçe:şey… Birkan: (gökçenin ağzını kapatarak)bir şey yok. Duygu siz de bir haller var ama,hadi hayırlısı… * (suat ve levent kafeteryada oturmaktadırlar.yanlarına arslan gelir.) Arslan:ne haber arkadaşlar! Levent:iyiyiz arslan,seni sormalı.aşık olduğun kızla aynı otelde kalan ve konferansa giden senin.sen alalım haberleri. Arslan:Bir şey olmadı,yani…uçakta elele oturmamız dışında… Levent:yoksa…hislerini açıkladın mı? Arslan:hayır hayır!yok,ondan elele tutuşmadık.kızın fobisi olduğundan… Suat:tüh!!!peki aynı odada kalmadınız heralde? Arslan:abuk sabuk konuşma arslan… Levent:en uygun baş başa kaldığınız konferanstan sonraki zamanda açıklasaydın keşke… Suat:bence de… Arslan:şimdi saçmaladınız!bu iş cesaretimi topladığım zaman uygun bir zamana denk gelir ancak. Bölüm Soruları -Arslan daha fazla bekler mi? -Duygu ahmetin kendisine aşık olduğunu öğrenir mi? -Giyom işi yokuşa sürer mi?

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:19 pm


	Arkadaşlara Özel Bölüm

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:20 pm


	YENİ HABER:Doktorların Hayatları adlı senaryomda üçüncü sezonunda bir dizi ekleyeceğimi daha önce belirtmiştim.ekleyeceğim diziyi ''akasya durağı'' ve ''melekler korusun''dizileri arasından seçim yapıyorum... yorumlarınızı bekliyorum...

Konu: Geri: Doktorların Hayatları Cuma Kas. 06, 2009 11:21 pm


	☆☆☆☆49.Bölüm☆☆☆☆ (akşam olmuş,herkes salonda her zamanki gibi belgesel izlemektedir.) Melike:ya romantik komedi yok mu? Birkan:üzgünüm hayatım,en heyecanlı yerindeyiz. Duygu:siz erkekler var ya! (kapı çalar.) Duygu:ben bakarım. (kapıyı açar.arslan elinde fincanla beklemektedir.) Duygu:arslan bey!ev hanımlığına mı soyundunuz? Arslan:hayır.evde kahvem bitmiş,sizde var mı diye sorucaktım. Duygu:sürekli kahve içerseniz tabi kalmaz. (arslanın elinden fincanı alır.tam gidecekken arslan…) Arslan:beni içeri davet etmicek misin? Duygu:e girin,davet mi bekliyorsunuz? (Arslan gülerek içeri girer.) Arslan:meraba gençler! Ahmet: (mırıldanarak)bir gün de burada bitme… Arslan:bir şey mi dedin bıyıklı? Ahmet: (somurtarak)yok,yok bir şey. Birkan:hoş geldiniz,otursanıza. (arslan oturur.) Arslan:belgesel mi? Birkan:sıkılırsanız romantik komedi var. (der sırıtarak.bu esnada melike onu dürtükler.) Melike:hem cinslerine karşı bu kadar toleranslı olma Birkan. Gökçe:romantik komedi açın,yoksa öldürürüm.sıkıldım her gün belgesel izlemekten.ya penguenleri açıyorsunuz,ya da leoparları… Birkan: (kulağına fısıldayarak…)romantik komedi istiyorsan duygu ve arslan beyi izle. Arslan:aslında ben korku filmini çok severim. Birkan:o zaman açtım bile.(diyerek dvd den açar.bu sırada duygu gelir.) Duygu:arslan bey kahve…(duraklar.) Duygu:neden ışıkları kapattınız? Arslan:korku filmi izlicez.gel otur. (duygu yer kalmadığı için arslanın yanına sıkılarak oturur.ve film başlar.duygu korkudan ölmektedir ama ne olursa olsun arslana sarılma niyetinde değildir.) Arslan:korkudan titriyor musun,yoksa bana mı öyle geliyor? Duygu:neden korkucak mışım ben? (bu sırada diğerleri bu komik ikiliyi izlemektedir.) Ela:ay keşke leventi de çağırsaydık. Güney:yok,biz onun için romantik komediyi ayırdık… (duygu sonunda filme iyice odaklanır ve çok korkar.sonunda arslanın beklediği an gelmiştir.duygu gözlerini kapatarak arslana sarılır.arslan zevkten dört köşe olur ve zevkli bir gülümseyiş atar.ahmet buna çok bozulur.her neyse,film bitmiştir.biri lâmbaları açar.) Arslan: (duyguya gülümseyerek)çok güzeldi değil mi? Duygu:film mi,yoksa korkudan size sarıldığımda zevkten dört köşe oluşunuz mu? Arslan:her ikisi de… (duygu sinirlenir ve kolundaki saate bakar.) Duygu:saatte geç olmuş.evde sevgiliniz falan bekliyor olmasın! Arslan:ne münasebet?sevgilim falan beklemiyor beni.hem bir film daha takıp izleyelim.o kadar da geç değil. Birkan: tabi canım. hatta levent beyi de çağıralım, beraber izleyelim. Biz de bu sırada bir kahve molası verelim. Duygu:Birkan,ciddi olamazsın…! Birkan:gayet ciddiyim. (duygu birkanı dürtükler.) Birkan:noluyo be! (Arslan bunu fark eder ve gülümser.kapı çalar.kapıyı kapıcı gökçe açar=)) Gökçe:levent bey!biz de sizi andık.nerden çıktınız? Levent:ben,elayla bir şey konuşucaktım da… Gökçe:tabi,geçin şöyle içeri,kapı ağzında konuşulmaz zaten. (levent içeri girer ve arslanı görür.) Levent:arslan!sen de nerden çıktın? Arslan:alt kattan…kahvem bitmişti de… Levent:sen de bir oturayım da kahvem gelene kadar asistanlarla belgesel izleyeyim dedin öyle mi? Birkan-Güney:korku filmi… Ahmet:hem de başından sonuna kadar… Arslan:şimdi de romantik komedi izlicez.seni de çağırıcaktık ki sen geldin. (İçeriye ela ve duygu gelir.) Ela:kahveler de geldi…levent senin ne işin var burada? Duygu:ben de şekerleri şuraya koyayım bari. (duygunun telefonu çalar.) Duygu:a…!benim telefonum çaldı,ben bir içeri girip konuşayım. Güney:ben de konuşmasına yardım edeyim. Ahmet:ben de mutfakta biraz atıştırayım. Birkan:ben de senin atıştırmana yardımcı olayım. Gökçe:ben makyajımı tazeleyeyim. Melike:ben…doğrusu ben bir şey bulamadım. (bir tek arslan kalır.) Arslan:benim bahane uydurmama gerek yok.ben de duygunun kapısını dinleyeyim(!)doğrusu telefonda konuşulanları merak ediyorum. (herkes gitmiş,ela ve levent tek başına kalır.) Levent:ben,bir avukat buldum da,çok iyi bir avukatmış. (elindeki kartı elaya verir.) Ela:tamam,yarın konuşuruz.bugün keyfimi bozamam. (diğerleri elaları gözetliyordur.) Ela:şimdi film izleyelim.(diğerlerine seslenerek…) Ela:e hadi!siz de saklandığınız deliklerden çıkın.arkadan gözetleyeceğinize üç boyutlu görün. (diğerleri suçlu çocuklar gibi çıkar.bir duyguyla arslan yoktur.) * (arslan,duygunun kapısını hafif dinlemektedir.duygu çıkar.) Duygu:bravo yani!bir kapıya bardak dayamadığınız kalmış. Arslan:yok,ben seni bekliyordum. Duygu:kesin öyledir. Arslan:e artık salona geçelim. * (romantik komedi filmi başlamış,herkes film izlemektedir.bir ara acıklı bir sahne başlar ve ela ve duygu başlar katıla katıla ağlamaya.levent elayı kucaklar ağlamasın diye,duygu ise halâ ağlamakta,arslan ise onu izlemektedir.ve duygudan bir kez daha etkilenir.) * (sabah olmuş,asistanlar deskte Fikret hanımı beklemektedir.Fikret gelir.) Fikret:evet arkadaşlar…(der demez arslan ve levent gelir.) Arslan-Levent:Fikret ben… Fikret: (şaşırır.)buyurun,ne vardı? Arslan:benim acilen duyguyla bir şey konuşmam gerek. Levent:benim de elayla bir işim vardı. Fikret:tahmin etmiştim.buyrun,tepe tepe kullanın.zaten sizin asistanlarınız. Arslan:hemen peşimden gelir misin duygu? Duygu:tabi.(koştururlar…) Levent:ela… Ela:geldim bile. Levent: (gülümseyerek)pek de heveslisin bakıyorum. Ela:benim de seninle konuşmam gereken bir şeyler var da…ufak şeyler… (onlar da giderler.) Fikret:evet arkadaşlar,biz işimize devam edelim.gökçe,melike ve zenan acile,Birkan suat beye,Ahmet ve güney dosya işlerine… Ahmet-Güney:ama… Fikret:bugün itiraz istemiyorum,herkes işinin başına.tabi bunu bütün gün ameliyathane temizlemek istemeyenler için söylemiştim. (herkes pisi pisine fikretin dediğini yapar.) Fikret:evet aysun,sen Erhan beye… * (arslan ve duygu koridorda konuşmaktadırlar…) Duygu:bu kadar önemli olan şey nedir? Arslan:şey…ben sana bir şey söylicem…bak…ben… Duygu:evet… Arslan: (kendinde itiraf edicek cesaret bulamaz.)acilde bir yaralı var o kadar. Duygu:iyi gidelim o zaman…(der ve giderler.) * (levent elayla odasındadır.) Ela:e…levent,sorun nedir? Levent:sorun sürekli seni özlemem. Ela:bu mu? Levent:hıhı,bu. Ela:iyi de bu yeni bir şey değildi ki! Levent:ama bugün daha bir özler oldum. (elanın elini alıp kendi kalbine koyar.) Levent:bak,nasıl kalbim atıyor?sizi görünce elim ayağıma dolaşıyor doktor hanım. Ela:ı…dur bir düşüneyim…bu hastalığın ilâcı neymiş bakalım… Levent:ben biliyorum.yanımdan hiç ayrılmazsan hastalığımın en iyi ilâcıdır bu benim için… Ela:üzgünüm aşkım,her Allahın dakikası senin yanında durursam hiçbir zaman geçek bir cerrah olamam.o zaman da sana lâyık bir sevgili olamam.(der gülümseyerek.) Levent:asıl ben sana lâyık bir sevgili değilim. Ela:hayır ben… Levent:hayır ben… Ela:ya ben… Levent:ben… (bunlar tatlı tatlı kavga etmeye başlarlar.) * (duygu ve arslan hasta odasındadırlar.hasta görünüşe göre mafya gibi bir şeydir.çünkü yanında iki adet siyah gömlekli hizbandut gibi adamlar vardır.) Duygu:evet,yaranızı temizledik.şimdi size estetik dikiş atıcaz,hiçbir şeyiniz kalmicak. -Sen yanımda dur yeter bana doktor. (arslan ona ters ters bakar.belli ki adamın duyguya ilgi göstermesinden rahatsız olmuştur.) Duygu:yalnız dikiş işlemini arslan bey daha iyi yapar.o yüzden arslan bey yapıcak. -Sen nasıl istersen o olsun doktor. (Duygu nezaketen gülümser ama o da bu ilgiden fazlasıyla rahatsız olmuştur.) Arslan:duygu,seninle işim bitti,sen gidebilirsin. Duygu:tamam.(diyerek çıkacakken…) -yok,gitmesin.başucumda kalsın.bir mahsuru yok değil mi? (arslan duygunun gözlerinin içine manalı bir şekilde bakar.) Duygu: (utana sıkıla)yok efendim. -Şu aradaki mesafeyi kaldırsak,bana Güven de. Duygu:peki güven bey. Arslan:Bir mahsuru var!!! -pardon,ne dedin? Arslan:dedim ki,bir mahsuru var. -nedenmiş? Arslan:çünkü…çünkü…duygu şeye gidicek…duygu dün nöbetçiydi ve taktir edrseniz o da bir insan.duygucum,sen git biraz dinlen. -tabi,gitsin,dinlenmesi gerek.ama yine uğrayın olur mu? Duygu:tabi,uğrarım… (duygu gider.) * (aysun ve mihrace kafeteryadadırlar…) Mihrace:duyguyu alt etmenin bir yolu olmalı… Aysun:zayıf bir yönü,ne bileyim alerjisi olan bir şeyi kullansak… Mihrace:neye alerjisi var? Aysun:Bilmem.ama geçen sabah gözüme bir şey takıldı… (diyerek başlar düşünmeye…) ‘’(duygu makarnayı yer ve içinde karabiber olduğunu fark eder.) Duygu:öhö!bu ne ya?ben karabiber yemem! (hemen lavaboya koşar.) Ela:Allah Allah!ben kaç kere dedim bu masaya karabiber getirmeyin diye…’’ Mihrace:bak!bunu söylediğini iyi oldu… Aysun:ne yapıcaksın? Mihrace:aysuncum,sana bir abla nasihatı,intikam soğuk yenilen bir yemektir. Aysun:yani? Mihrace:yani kuş beyinli kardeşim,kaleyi içten fetediceksin.senden şüpheleniceklerini pek sanmıyorum.karabiberi duyguya sen yediriceksin.belki hasta olur da uzun bir süre yataklarda sürünür.ben de bu sayede arslanla yakınlaşma fırsatı bulurum.arslanla aramıza kara çalı gibi girdi ya! Aysun:duygu işi bitince… Mihrace:e…? Aysun:şu ela işini de seninle bir halletsek,ben de leventle biraz yakınlaşsam… Mihrace:hallederiz,merak etme… * (duygu ve ela kafeteryada kahve içmektedirler.) Duygu:ya bugün bir hastayla o kadar çok uğraştım ki… Ela:ben uğraşamadım ne yazık ki. Duygu:neden? Ela:leventin başından ayrılamadım ki… Duygu:sizi gidi çifte kumrular sizi… (bu sırada diğerleri gelir.içlerinde aysun da vardır.otururlar.) Duygu:ya benim spagetti nerde kaldı?!!! Aysun:dur,ben de kendime kahve alıcam,sana getireyim. Duygu: (biraz şaşırır.)iyi,getir… (aysun kafeterya yemekhanesine gider ve makarnayı alır.götürmeden önce üzerine karabiber koyar ve iyice karıştırarak getirir.bu sırada arslan,levent ve suatta yan sıradadır.levent aysunun bir şeyler çevirdiğini görür gibi olur ama pek ilgilenmez.her neyse,Aysen makarna ve kahveyi alarak oturur.duygu,makarnadan tadacakken…telefonu çalar.) Duygu:Alo!buyrun…evet…anlıyorum…hıhı…ben sizi sonra arıyacağım…hoşçakalın,iyi günler… (telefonu kapatır.) Duygu:görüyorsun ela,yemek bile yiyemiyorum doğru düzgün. (diye yakınarak yemeğin tadına bakar bakmaz bir fenalaşır.) Duygu:bu ne?!!!!!!!!!!!!!! (diye bağırır ve kafeteryadaki herkes ona odaklanır.duygu midesini kusmasın diye tutarak lavaboya koşar.ela da peşinden gider…) Ela:duygu!iyi misin?bekle,ben de geliyorum… Suat:ne oldu şimdi? Arslan:ben hemen bakıcam.(diyerek koştura koştura duygunun yanına gider.) Levent:bu işte bir iş var ama… Bölüm Soruları -Levent aysun ve mihracenin saçma ve bir o kadar da etkili planını anlayacak mı? -giyom hakkında nasıl gelişmeler olucak? -aysun duyguya bunu yaptıysa elaya neler yapar? Yorumlarınızı Bekliyorum…